26
Yorum
25
Beğeni
0,0
Puan
3197
Okunma


Beyaz renkli binanın gülen yüzünde sızı
Baktıkça ağlatıyor yalnızlığı yıldızı
Çıplak ayaklarını demirlemişte yere
Ne gelen var ne giden hazırlansın sefere
Çürümüş omuzları beklerken misafiri
Geçmiş yıllarda kalmış en asude safiri
Solmuş duvarlarında utancının ateşi
Sanki bahtsız birinin enkâza dönen eşi
Siyah renkli perdeler neler neler saklıyor
Sakladığı sırları resminde yasaklıyor
Dıştan içe geçerken her taraf delik deşik
En alt basamağında taşı sökülmüş eşik
Kan kırmızı bekliyor toprağın iskeleti
Kaç ömre bedel gelir geçmişinin diyeti
Bir eşik ki basarken çığlıkları yükselir
Çığlıkların içinden silik bir hayâl gelir
Yorgun şakaklarının her yanı lime lime
Dudağında kilitli söylenmeyen kelime
Kim bilir nasıl hasret bahtını ifadeye
Baktıkça sarsılıyor ruhunu azadeye
Ey küskün yalnızlığın tescilli divanesi
Senden farklı değil ki insanlığın hanesi
Yollara gönül koyan ya taş olur ya insan
Hâl hâlden anlamazsa dile gelir mi lisan
Tıpkı benim gibisin yapı taşında sızı
Anlamayan ne bilir harcındaki bahtsızı
Benim adım Makberî senin eşik ve beşik
Sen bensin ben de senim gözlerimiz birleşik
__________________Makberî…..24/02/2013…03:55….İst