1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1004
Okunma
TOĞRAĞA KARIŞMIŞ YALAN OLURSUN
Gelirsen burdayım nasılsa deme
Hatır sormak için, dost’u bekleme
Gidince bulurum ne varki deme
Dostunun ardından arar olursun.
Bugün varız sonra, an belli değil
Sıhhatteyiz deriz, can belli değil
Durup konacağımız han belli değil
Bir kapı çalımlık yolcu olursun.
Aldığın her nefes, attığın adım
Hiç bitmeyecekmiş gibi sanırsın
Yarından muhabbet tadımı aldın
Dünya sofrasında ziyan olursun..
Zamanı gelince derlerim sanma
Kırmızı güllerin rengine kanma
Selamını kesip ardından yanma
Nedamet dalında bülbül olursun.
Yarın deme öpmek için elleri
Geç’e koyma ara, bul sevenleri
Ahdi’n varsa bire, sayma binleri
Hayat ağacından yonga olursun.
Yaz bahar tez geçer, dönersin kışa
Ağarır saçların, doymadan yaşa
Varlıkların gitse, uzansa arşa
Terazi üstünde, dara olursun.
Ana, baba, eş, dost, evlat, arkadaş
Beklediği sevgi, ne iş ne de aş
Kadir kıymet şimdi, yarın ise boş
Kara yazılara ferman olursun.
Yolunu gözleyen birilerine,
Kokunu özleyen sevdiklerine
Bahane üretme, geçtiklerine
Dil dökme zamana, harap olursun
Dünyanı versende, getiremezsin
Kazandığın malı, yetiremezsin
Gidenin ardından yetişemezsin
Bakarsın ardına, pişman olursun
Kamaştıkça hayat, görmez gözümüz
De bugün de yarın, geçer ömrümüz
Dem alınca hayat, kalmaz sözümüz
Toprağa karışmış yalan olursun.
5.0
100% (1)