ben yoktum
kapı açıldı
alkışlar içinde girdin içeri
önünde ışıklı bir yol vardı
yürüdün masaya oturdun
sonra gözlerinle etrafı süzdün
kimler burda diye
ben yoktum
nerdeydim bilmiyorum
galiba
evet evet galiba vurulmuştum köşe başında
arabadan inerken sen
biraz sarhoştum belkide
bir elimde silah vardı galiba
doğrultmuştum sana
göz göze gelmiştik
gözlerin dolmuştu galiba
dudaklarını oynatmıştın sonkez

’’ AFFET ’’

sonra devam etmiştin yürümeye
hani kimsenin duymadığı
ama benim kulaklarımda çınlayan o ses
usulca inidirdim silahı
gülümsedim sonkez
arkamı dönüp ağladım sonra
kimse görmedi o halimi
kimse anlamadı derdimi
oturup saatlerce ağladım

ben yoktum yanımda
kapı açıldı alkışlar içinde oturdun masaya
ve en çok neyi merak ettim biliyormusun
iyi günde kötü günde beraber olmaya söz verirken o masada
en kötü gününde dışarda unuttuğun adam geldimi hiç aklına
bir an sadece bir an olsun tereddüt ettinmi hiç

ne önemi var şimdi bunların
daha öncede söyledim
ben yoktum

öyle mutlu ol öyle mutlu ol ki
gözünden bir damla yaş düşmesin
dilerim RABBİM’ DEN benim başımı öne düşürdün
başın öne düşmesin

MURAT AY