0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
6723
Okunma

(fâ‘ilâtün/fâ‘ilâtün/fâ‘ilâtün/fâ‘ilün)
yâ ilâhî her şebanrûz gördüğüm rü’yâ nedür
çeşm-i dilden çağlayıp şol vardığım deryâ nedür
eşk-i hûn-âlûd-ı çeşmim hamr eden simyâ nedür
öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür
men kimem sâkî olan kimdür mey û sahbâ nedür
sanmayın men halk içinde kendime nâm isterem
hâkezâ nefsim içün hâşâ dil-ârâm isterem
yâre kurban verdiğim gönlüme bayram isterem
gerçi cânândan dil-i şeydâ içün kâm isterem
sorsa cânân bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedür
hakk tealâ’nın atâsı ol cemâl-i bîmisâl
yâre nâzır gözlerim ağyâre etmez arz-ı hâl
hâlimin ağyâre ma’lûm olması çünki muhâl
vasldan çün âşık-ı müstâğni eyler bir visâl
âşıka ma’şûkdan her dem bu istiğnâ nedür
hissedâr-ı aşka ma’şûkdan düşen taltif değül
âsitân-ı yârda hâk-sâr olmayan âkif değül
aşk içün ârif gerekdür ârife ta’rif değül
hikmet-i dünyâ vü mâfiha bilen ârif değül
ârif oldur bilmeye dünyâ vü mâfihâ nedür
hâr-ı hicrâna devâdır ebr-i yârin makdemi
yaz bahârım geçti artık geldi ömrün hâtemi
yok mu beyzâdem senin şol derdinin bir merhemi
âh u feryâdun fuzûlî incidübdür âlemi
ger belâ-yı aşk ile hoşnûd isen gavga nedür