0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1432
Okunma

Git nefesim
Munzur’un ülkesine git
Git ki dilek ağacına takılasın
Dileğini özlemini alıp sarsın bawe Düzgün
Dile gelsin dersim çözsün seni Munzur
Bir çocuğun gözlerindeki hüzünle
Memeye aç bebenin çığlığıyla
Kınası solmamış gelinin duvağıyla
Haziranda yanarken brindar hasretlerim
Sen başımda deli sevdamsın Munzur
Rüzgârına kapılmış vatansız geven kaderim
Dilleri naçar Sitare Memü-Zin masalıyım
Savrulur küllerim sende doğarken
Yaz güneşi eşliğinde eşarbını ıslat
Nefesinle serinlet kavruk yüreğimi Munzur
Güz’ün yapraklarında
Yaz’ın harmanlarında gezdir beni
Boranda zemheride acılarımı dindir
Ocak başında tezek kokan
Tütsülü ömrüm ol benim Munzur
Yeşerir dam başlarında topraktan yoksulluk
Pir divanında dara durur yaban ağıtlarım
Karanlığın sustuğu yerde duy beni
Duy ki strana boğulsun bam telim sazımla
Ve kaybolayım sende doğmak için Munzur
Gelincikler boyun bükmeden özgürlüğe
Söküğünden fışkırır umut kağnı sırtında
Koynunda yıkasın günahlarımı kör şafaklar
Gün batımıyla barışalım erenler ceminde
Dergâhında çaresiz cana dermansın Munzur
Uzatıp elimi gökyüzünden güneş ç/alsam
Masum gülüşün çizer karlı eteklerine kekliğim
Sürgünün izlerini saçlarıyla süpürse analar
Dökse de gece yıldızlarını sehpasına üç fidanın
Bırak karışsın kanlı yaşlarım sana Munzur