0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1180
Okunma

eskilerden...
2008 yaz ayları...
söz alır ya hayat doğduğun an, ölüme dair
ağlamak ilk nefeste, işte o sözden sonradır
/
uzun zamandır;
kimsenin sarmadığı kadar sıkı sarmış
kimsenin ısıtmadığı kadar içini ısıtmış
ve kimsenin olamadığı kadar yakın olmuş
kolundaki lastik, kanındaki zehir ve şırınga
cansız bedeni
umumi bir çarşı helasında
klozetin üzerinde kaykılmış
üzerine marka marka
üvey sevgiler sinmiş
yüzüne ölüm düşmüş
.
.
.
son anlarında ne bulutlar üzerindeymiş
ne de meleklerle dans etmiş
tek bir hayal gözlerinde;
küçük bir çocukken
ağaç dalındaki salıncakta kendisi
her salladığında ona gülümseyen annesi
gökyüzüne dokunmaya çalışan kendisi
düşecek gibi olunca onu tutan
sımsıkı kucaklayan annesi
//
perde inerken gülümsemesi bundanmış
ve keşke tüm anıları böyle güzel olsaymış
o zaman, annesine yakışmadığı gibi
ölüm belki ona da bu kadar yakışmazmış
Fotoğraf: İnternet
5.0
100% (2)