Dışarıda
Manyak bir yağmur yağıyordu
Buğulanmıştı camlar
Tütünüm bitmişti
Üşümüştüm üstüne üstlük
Radyoda bildik türküler
Halime
Ayşe
Leyla filan işte

Gözümü karartıp
Fırladım kapısından arabanın
Elli metre koştum
Market
Bir kaç şişe bira kaptım
Ucuzundan bir paket sigara
Anasını andım padişahın
En ucuzu beş buçuk lira
...
Biraz daha açtım radyonun sesini
Bir sigara yaktım
Bir yudum aldım biradan
...
Sen bilmezsin
Arabamın
Ön sağ koltuğu yok
Arka koltuğa oturunca
Limuzinde hissi uyandırıyor diye
Büyük ihtimal
Sen varken aklımda
Söküp atmışım

Yani meydan geniş
Salla sallayabildiğin kadar
...
Arada bir
Saatına bakıyorum telefonun
Saat bir
İki
Üç
Dört
Beş
Nazım ın şiirindeki gibi
Yok
Ne gelen var ne giden
Kimse yok
...
Böyle işte
Neyi beklediğimi bilmeden
Yörüngesini yitirmiş bir gezegen gibi
Konserve kutusuna benzeyen bir arabada
İçerek bekledim

Ne telefonum çaldı
Ne sen geldin
Ne bir ses tanrıdan

Sadece
Radyodaki kadın
Beni tarif eder gibi sanki
"Bu türkü de"dedi
Sevenlere gelsin
-Benden-"

"Aslanım eller eller
Kokuyor güller güller
Ne bilsin eller eller
Perişan hallerim"




savrulmalar şubat 2013