Altmışına oturup ,yorgun argın yaşlandık
Rakı şarap içmeden, yaş ile ayyaşlandık
Çoluk çocuk el koydu, olmayan mezarıma
Kurtken klonladılar ,koyundan soy aşlandık
İflah olmaz destursuz ,gelenler nazarıma.

Müzminleşen mâziler takozdu tekerime
Demedimmi diyenler eklendi çekerime
Düşmanlarım tanımaz bakmazlar hazarıma
Koltuk altı bastonum baş koydu sekerime
Dost oldu tek başına ağlayan bizarıma.

Üstüm başım âdeta yürüyen çürük, çarık
Saç sakalla el ele, benzim başımda sarık
Tavlanır olduk gayri moruk intizarıma
Su alıyor gelecek sanki tabanlar yarık
Yazık olacak belli beden bergüzârıma

Nefesimin raiçi belli hava parası
Lastik değil uzasın gitti geldi arası
Yediemin’e borcum kaderi yazarımda
Fâiz haramdı amma ,düşülmedi darası
Duyan kulak kabartmaz ahraz itizarıma

Teke kaldım ellerde refigim yoldaşım yok
Yalnızlığın gadası ağzımın tadı bom(b)ok
Hayat tavla oyunu civa konmuş zarıma
Zuladaki paraya safsataya karnım tok
Şeytan bile sulanır imandan ihzârıma

Eski güzel günlerim fokurduyor güğümde
Yüklü bir bulut Yoksul çakamayan göğümde
Akşama söner güneş el koyar pazarıma
Fır dönek koca Dünya insanlık gömgöğümde
Avaz avaz ses olsam ,bakılmaz azarıma



Hazar :: Barış
Seker :: Aksak aksak yürümek
Bizar :: Tedirgin, bezmiş, usanmış, bezginlik getirmiş
Bergüzar :: Anmak için verilen armağan, hatıra, yadigâr
İtizar :: dua
İhzar :: hazırda yapılmış şeyler birikim...
Gömgöğünde :: Gömgök’ünde