0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
861
Okunma

bir nehir akıntısında sürüklenen dal parçasıyım şimdi
ne gitmem gereken yere karar verebılıyorum
nede duracağım yeri biliyorum
bir kıyıdan diğer kıyıya savuruyor beni
her çarpmamda bir parçam daha eksiliyor
tutunmak istiyorum bi taşa
ama taş tutmak istemiyor beni
hoyratça savruluyorum nehrin içinde
sanırım dikenlerimden dolayı hiç bir elin beni tutmaması
tutanların ise bırakmaları
kimseler dokunmak istemiyor bana
kimse cesaret edemiyor
halbu ki ben batmazdımki beni sıkı sıkı tutan bir ele
batmazdım,çünkü yorulmuştum nehirde sürüklenmekten
o el için dikenlerimden bile vazgeçmeye razıydım
ama olmadı tutmadı hiç bir el beni
biliyorum bu nehrin sonu yüksek şelale
oradan düşüp parçalanacam
artık kimsenin beni tutmasına ihtiyaç duymayacam
artık ne benı görecekler,nede dikenlerim yakacak canlarını
sadece acı bir hatıra kalacak benden yana
’tutmuştum ben onu ama dikenlerınden korktum attım’ diyecek
sonra pişmanlık yakacak belki içlerini,düşünecekler
belkide o dala tutunması gereken onlardı
dalın tutunmaya ihtiyacı yoktu
sen yaşamak için tutunduğun dalı
dikeni var diye bırakırmısın hiç?
belki şu an sadece dalı kurtarmak için tuttugunu düşüneceksin
yada kurtulmak için dala sarıldıgını bilmiyorum
gün gelecek dikensiz dalları tutacaksın belki
ama sakın unutma
DİKENİ ELİNE BATAN DAL
YÜREĞİNE SAPLANAN DİKENSİZ BİR DALDAN DAHA AZ ACI VERİR
B.BİLGİN