Söyleyin bu aşkın ülkesi nere
Dilersin vuslatı önüne sere
Vurursun gönlümü hep yerden yere
Darıltma ateşi köze sevdiğim

Gözlere fer veren yağmurlar dindi
Leyla, Mecnun, Aslı, Kerem de kimdi
Sevenler sevdayı unutmuş şimdi
Uzak kalmış gönül göze sevdiğim

Kulak ver de dinle benim sözüme
Dünya ışık oldu doldu gözüme
Şöyle bir nazar eder yüzüme
Yokuşu çevirir düze sevdiğim

Zaman acımasız öyle akar ki
Sonu gelmiş insan bir de bakar ki
Sevdanın ateşi öyle yakar ki
Dünyayı getirir dize sevdiğim

İnsan âşık ola dağları aşa
Umudu bağladım bahara kışa
Çare bulunmuyor gözdeki yaşa
Şimdi işim kaldı güze sevdiğim

Ne zamansız düştüm gurbet ellere
Böyle sevda sığmaz boş gönüllere
Nağmeler dolar da sığmaz tellere
Derdimi dökeyim saza sevdiğim

Esip durur başta kavak yellerin
Açılır gülşende gonca güllerin
Bülbül gibi şakır tatlı dillerin
Ne hacet kalır ki söze sevdiğim

Bir hiç için birbirini yiyenler
Hicrin gömleğini erken giyenler
Ölümün çaresi yoktur diyenler
Çevirsin yönünü size sevdiğim

Uzaklarda Mecnun, Leyla buluştu
Naçar ömrüm zaman ile yarıştı
Tüm sevenler her şeyleri bölüştü
Kavuşmamak düştü bize sevdiğim

Kastı nedir bilmem feleğin bana
Dünyamı adadım inan ki sana
Hasretin gurbette tak etti cana
İki satır olsun yaza sevdiğim

Bırak akıp gitsin gözümün suyu
Ömür dediğin şey bir dipsiz kuyu
Senin gülmen gerek bir ömür boyu
Hüzün yakışmıyor yüze sevdiğim

2005.İzmir