2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
910
Okunma
Acayip dokunur oldular bakın
Son yıllarıma doğru kutlanan yılbaşılar
Ellerde kadehler beyhude bakışımlar
Başlarında suni komik yağdırılan karlar
Bakın
Yanım yöremdekiler, takıntılarıma bakın
Ufalmaya doğru eğilimli bedenim
Buruşup solmaya başlamış tenim
Çatallaşan dilim
Kamburlaşan sırt kemiğim
Sen daha gençsin demeyin sakın
Al bir bardak su içmem için
Gel yanaş yanıma beni hissetmen için
Ellerine
Ayak bileklerine
Sonuçta bana moral olacaksa
Acı kokan kelimeler yuvarlayan diline
Allah’ına kurban dinle yaşadıklarımız için..
Yarım asrı aşmış bu bedenim
Kağnıdan metroya tanıktır
Meçhul ölümler sürüyor olsa da
Lastik ayakkabılardan en şık iskarpinlere
Keçeden yünden yapılmış toplardan
Ta Çin’den gelen plastiklere
Ve elimdeki kalemle var ya
Çok değil şöyle otuz yıl öncesine gitsem
Ne sükse olurdu bir ben bilirim
Değişkenliği hala devam eden türkülerden
Ne çok mutluluk duyduğumu yine ben bilirim
O gün kayalarda
Çayırlarda
Dumanlı yaylalarda
Bu gün barlarda televizyon programlarında
Hala alır götürürler beni
Şairin şairliğinden utandığı köylere
Ve sen nazlı çıram çilekeşim
Yanım yörem gel yanaş yanıma
Hele bir hisset nasıl nazlanır içim
Her çatışmalarda ölenler için yanan dağlanan yüreğim
Türkülerimi söyleyeceğim sana eşikte, kapıda
Ateş kor olmuş düşmüş te yakacak yer bulamamış
Televizyonlarda reklamlara dönüşmüş ana yüreklerine
Sen sen bilesin dilemesin
Sen de anne olanda
Ve barışa bir el atmasan
Sen de unutulur gidersin Cumartesi Cumartesi
Evet “Cumartesi Anaları”nın yüreğinde