1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1015
Okunma

belki çocukça bir aşkın
ilk afallamalarıydı gözlerinde parıldayan..
kıpırdadıkça yaş oluyordu ki
umuda nazır bir sevdanın
kırık dökük enkazıydı gözlerinde ıslanan...
papatya falı gibi..
ağlasam mı ağlasam mı diye düşündüğün her an
teninden bir acı kopuyordu..
bir defterin koparılan yaprakları gibi koptukça yaprakların,
beyninden bir anı siliniyordu..
sonbahar alsa düşlerini kızmazdın;
ama bilmediğin bir el yoldukça saçlarını
tüm kinin gövdende birikti..
artık altı üstü bir gövden kalmıştı..
sık sık kîne rastlanılan ama
her köşe başında sevda kırıntıları olan
bir düş şehriydi
ellerin ve gövden..
(...)