2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1060
Okunma

YÜREK TUTULMASI
Boş yere suçlamalarla ithamların
İğne deliğinden geçirdik hayatı
Öznesi yitik fiillerin aykırılığında
Siyahın beyaza yakınlığıydı ömür
Bir lokma bir hırkanın nefis aralığı
Kartalın pençesindeydi çırpınışların
Leş peşinde süzülen geniş kanatlar
Şehadeti avına odaklı bıçak sırtının
Dümdüzdür vadi zirveden bakılınca
Diptedir yeşiller yükseklerse dumanlı
Gözgözü görmez uçurum kenarında
Nere düşeceği belirsiz bakışlarımızın
Anlamını kaybeden derin boşluğunda
Yokluğuna terbiyeli kara sevdaların
Z/amansız akşamlara gebe kalınca
Notalanmış bestelere uğraşımız
Hep fazlasına meyillerde gönül
Yanık bir türkü dolanır diline
Dudaktan dökülen bir kelime
Viran eyler ocakları
Kalır adımın ne bir adım öne nede geriye
Çöle dönmüş yüreğinde suya kan/arız
Tablada biriken keş izmaritler
Ciğerlere yapışmış koyu katranla
Boğulurcasına bir öksürük tutar
Geceden kalmanın damakta ki acılığı
Korkunç bir ağrı saplanır soluna
Şakakları zorlayan derin düşünceler
Bomboş odalar kırk kapılı handa
Çıkış yolunda gün görmemiş kelimeler
Çekmecelere sakladığımız hatıralar
Şahitlik yapan resimler anlatır
Doğru gerçek ile yalan yanlışlar
Karanlık sabahların şafağında
Çan sesleri duyulur yaban elinde
Zifte bulanmış eller kalkar semaya
Döner seni bulur ettiğin beddualar
Yürek tutulması kör kuyularda başlar
Basamakları daha derine inen
Işığın hüzmesi gölgeler yaratır
Seçtirmez simaları son perde
Anahtar deliğinden baktığın dünya
Gece gündüze eşitlenir
Başlar yüreklerde mil çekili tutulmalar
Bir çift el uzanır omuzlarına
Gitme kal diyen o ses yankılanır
Göç vaktidir yürek çantaya tıkılmış
AŞK’ın son durağında bekleyişin
Kırıkları yaşanır gönül çıkmazlarında
BİRGÜL AL 09-01-2013
5.0
100% (3)