2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1733
Okunma
uzun bir kaldırım yürüyüşündeyim
gözüme bir kız takıldı
yarım adım gerisinde solunda bir köpek
köpek kızın suratına bakarak yürüyor
ilk bakışta kız köpeğin sahibi gibi
ama hayır diyor sonraki adımlarım
kız köpekten kurtulmaya çalışıyor
yaptığı el hareketlerinden anlıyorum bunu
köpek sokak köpeği belli
derdi?
köpeklik işte sahiplenilsin istiyor
altımda kaldırım
önümde bir kare foto "kız ve köpek"
onlar önde ben arkada kaldırım altımızdan akıyor
kız kıvrak bir manevrayla ara sokaklardan birine dalıyor
adımlarımı yavaşlatıyorum gözüm köpekte
köpekte ara sokağa dalıyor kızın peşinden
bende köpeğin peşinden
sokağı yarılamadan kızın yüzünde gülümsemeyle birlikte
"yaa takip etme beni diye"köpeğe söyleniyor
gerisin geriye ana caddeye kaldırıma geri dönüyor
ben de peşlerinden tabiki
aynı kaldırımda fatih camiine doğru ilerliyoruz
kız kararlı köpekten kurtulması lazım
ve tekrar ani bir kararla
ki buna adım gibi eminim
cadde kafenin bulunduğu binaya giriyor
köpek kapıda
ben de az ilerde
10-15 dakkadır ikimizde bekliyoruz
kız hala yok
ama köpek ısrarlı
ben köpeği ısrarıyla
kızı da kapıdaki köpekle birlikte bırakıyorum
ve biraz daha ilerleyip
medreselerin bulunduğu kapıdan avluya giriyorum
güneşli geçen kış günleri çok güzel
masmavi gökyüzü hiç bulut yok diyebilirim
başımı göğe kaldırarak derin bir nefes alıyorum
bu havalarda ruhumla ilintili bir şey var
seviyorum
yüzüme güneş gelsin diye avlunun börekçi kapısına doğru yürüyorum
güneş tam da avlunun kıble yönünde
başımı tekrar göğe kaldırıyorum
gözlerimi kısarak güneşe bakıyorum
herkes böyle bakardı dimi güneşe
bu gayri ihtiyari bir bakıştı
ve hiç değişmezdi
güneş sana ne yaparsa yapsın bu böyleydi
işte benim sana gayri ihtiyari bir bakışım vardır
senin hiçbir zaman görmediğin ve göremeyeceğin
avluda sert esen bir rüzgar var
üşüyorum
yüzüme vuran güneş beni ısıtmıyor
hissettiğim yüzümdeki soğuğu kıran bir ılıklık
banka oturuyorum yüzüm güneşte
bir daldan çıt diye bir ses geliyor
bir dal daha kırıldı diyorum içimden
sonra
"çıt" kırılmanın değil kurumanın sesidir diyorum
eğer kırılmanın sesi olsaydı
neden çıt çıkmıyor bu kırılmış insanlardan
hala yaşlar diyorum
bir kadın söylenerek pazar çantasını karıştırıyor
yüzümü güneşten ona çeviriyorum
çantadaki poşet sesleri kedileri başına toplamasına yetti
ben diyeyim 10 sen de 20
poşet sesi dediğim
kediye sofra sesi bu avluda
bir kedi olsam ben de giderdim diyorum kendi kendime
ama ben bir köpektim ve ancak bir kemiğe gelirdim
sonra hoşt derdin giderdim
tekrar bir kemik atardın
gelirdim
sonra hoşt derdin
gene giderdim
sakın iyi bir haslet sanma bunu
köpek huyudur bu
her neyse..
kadın aynı caddedeki kız gibi el kol hareketleri yapmaya başladı
ben kadını kedilerle bıraktım
medrese kapısına yöneldim
dönüş yolumda
sesimi havaya
sözümü havva’ya
kendimi kaldırımdaki kalabalığa karıştırdım.
5.0
100% (8)