Bir düşün,
ne de çabuk geçti, şu yıllarımız,
ağaçların, topraktan emdiği su gibi,
çağlayıp giden su gibi,
esip geçen rüzgar,fırtınalar gibi,
esti geçti, bir sürü anılar bırakarak,
geride biraz neşe,
ve de,acı bırakarak.

hatırla,
kar yağıyordu, ilk tanıştığımızda,
tıpkı, şimdi dışarıda olduğu gibi,
bembeyazdı lapa,lapa,
yerleri beyazla, doldurmuştu,
zemheri, miydi neydi,
ama ocak ayı, olduğunu iyi biliyorum,
yıllar önce de olsa,
çünkü, yeni yılı kutlamıştık,
yılbaşını.

Buğuluydu,nemli camlar,
buğuları silip, kalp resmi yapmıştık beraber,
yan yana, hatırladın mı ?,
sonra, ışık söndü zar zor bir mum yakmıştık,
güzelliğini arıyordum,o mum ışığında,
korkuyordun,sokuluyordun bana,
ne güzeldi, o sokuluşun,
nefesin cama yapışıyordu sis olup,
hatırladın mı ?

Hatırla,o günleri !
Üşümüştük ikimiz de,
oturup, kırmızı şarap açmıştık / sek,/
o gün ,saatlerce sohbet edip içtik,
sonra, iki de bir bakıyorduk kar durdu mu diye,
yanak yanağa, tenimiz birbirimize değerek,
lapa,lapa hala yağıyor oluyordu kar,
değdikçe, titremişti vücutlarımız,
sonra, bakmıştık göz göze,
bir buseyle, tamamlanmıştı bakışlarımız,
hatırla, ey sevgili,
hatırla.

Yine mevsim, aynı,
Yine, yağmakta dışarıda o kar,
gel o günü, yaşayalım eskisi gibi,
yine, beraber kutlayalım o günü,
tazelensin, o kış gününde gelen baharımız,
tıpkı, o gün gibi,
yaşlanmış olsak da,
yaşayıp analım,o ilk birlikteliğimizi,
ey sevgili.

Yaşayalım,
Biliyorum, şimdi diyeceksin yahu boş ver,
sen artık o değilsin, ben de o değilim,
diyeceksin,
yaşlandık biliyorum, ama bunun ne önemi var,
seni bilmem ama, benim içimde hala yangın var
ateş var,
o gün gibi,yanan,
ama seni bilmem.

Kutlamak için,
bir şişe, kırmızı şarap aldım bak,
İşte açıyorum,o günü kutlamak için,
tazelensin o anlar yine,
iç, şu doldurduğum şaraptan birazını,
sonra, !
sonra bana ver kalanını,
aynı bardaktan, dudaklarının değdiği yerden,
ben de içeyim, bel ki aynı zevki tadar,
gençliğine hasret dudağım,
o günkü gibi.

a.yüksel şanlı er