28
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2263
Okunma
Muhterem efendim bagışlayın beni.
Hayallerime meydan okurcasına
Bügün yüregim size bir mektup yazdı
Ama pulsuz atıcak postane bulamadım
Sonra yüregimi bir posta kutusu yapıp
İnşallah bir gün gadaül hamde getirecegim
Biliyorum hayat pınarından iki musluk akar
Oradan testi dolduruyorlar
Birinden iman digerinden günah akıyor
Efendim bügün duygularımın esintilerinde sen varsın
Sensiz tüm kainatın şekilleri renksiz kokusuz
Senden başka herşey siliniyor ve yüregimin atışları seni anlamak istiyor
Soluk renkli dudaklarım ve gök gürlemesini andıran hıçkırıklarım
Yardım et bana ey hayal dünyamın sahibi ALLAH ..
Hafızamın perdelerini aç ne olur
Ücra köşelerde kalan saf kelimelerin beraklıgı ile
Taze baharlarda falık bir tohum one türban ona kurban
Yumuşak bir toprak olayım yada kar çiçeginde bir damla
Az öteye konan minicik serçeyi ürkütmeden
Yardım et bana ey hayal dünyamın sahibi RABBBİM
Gönül gözlerimin perdesini aç baraja benzesin göz yaşlarım
Çakmak çakmak yansın gözlerimdeki ışık
Taş taş oluşturdugum parmaklıkları kır
Siyah kan pompalayan gardiyanları çek
Ruhumu atlastan bir halı gibi döşey ver yoluna
Bazan manayani konuşan dilimi lime lime minderler yap
Gözbebeklerime bekçilik saçlarıma yelpaze
Bedenimi gölgelik yap gelmiş geçmiş tüm insanların en güzeline
Yedi veren güllerin sönük kalan nazenine
Hiç bir güzellik ve berraklık onun kadar beyaz deil
Canım efendim seninle hayatımın yarınlarını
Sevincini körpecik bir vicdanla yaşıyorum
Sevgimin hararetine dayanamıyor vücüdum
Alev alev çekiliyor nefesim her ah çekişimde
Devleşen yangını,nın kızgın lavları arasında
Sana koşan bir bebegin çıglık sesleriyle geliyorum
Güneşin yakan sıcagına köprü kurdum kalbime
İletişimi simgeledi yıldızların
Ruhumun derinliklerine dökülen ilham barajım oldun
Gönül dünyamın ücra bir köşesinde son açık kalan pencerenin ışıgı altında
Kagıda dostsa kalem mürekkebin en sade rengiyle
Yıldızları sayfa yapıp yazmak istiyorum
Papatya da kar zerrecigi gördüm bir bahar vakti
Kadife yapragına sordum rengini nerden aldın
Kainatın dili oldu çaglar üstü cevap aldım
Oluru olmaza olduran yoktan var eden
Susuz çöllerin solan kaktüsüne acıyan
Bunalıma ferahı hastalıga devayı taşlaşmış kalbe aşkı veren YARADAN diye
Fakirleyen hazineme rahmet gerek
Can çekişen yanlızlıgıma dost neyleyeyim dünyanın huzur abekslerini
Neyleyeyim huzura gark olmuş vafasız yenilgiyi
Bir esinti alıp götürsünde şöyle aheste aheste
Dünyaları vadetseler tüm zenginlikleriyle
ölümsüzlüge kavuştursalarda vallahi istemiyorum
Bana mutluluk zenginlik ölümsüzlük deil
Aşk gerek...
Mütekebbir olan ALLAH gerek
İhlas gerek ...
Sana sayfalar dolusu yazmak isterdim
Saatler kaitlar yeterli olmuyor
Bizlerede dua et senin yolunda olmak için
Efendim son satırlarımı yazarken
Dilerim rivaül hamd,da buluşruz
Son yüz yıldan hayranınız...
cennet beyza
livaül hamd kevser bahçesinin başı .