35
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
5020
Okunma

Çocukluğumu çoktan gömdüm,
Ne kayıplar veriyor ömrüm…
Zindan/dan sana
Bir mektup yazıyorum
Ne gelirse o gider misali
Döküyorum içimden geçeni
Buruk bir acıyla
Köşe bucak avludayım
Yanlızlığımı seninle avutmaktayım
Dönüp dönüp sana koşuyorum
Saydığım hasret gecelerinde
Gözlerimden seni döküyorum
Yokluğun bu kadar acıtmamışdı
Yanan bağrıma ayazlar düsmemişdi
Çokmu az geldim sana
Zamansızmı düştüm gönül sarayına
Oysa gel desen koşup gelecektim yanına
Şimdilerde dileniyorum seni
Ya göremesem gözlerini
Koklayamasam tenini
Düştüğüm hücreden çıkartırmısın beni
Bir kaç günlük ömrü sığdıramıyorum gözlerime
Beni düşünüp üzülme
Son bırakdığın yerde can çekişiyorum
Ruhumu geçirmişken çarmaha
Bir kelpçe vurulmuş ki yaralı soluma
Her gece kan ter içinde sana uyanıyorum
Düşlerimde sırat köprüsü oluyorsun
Hasretinle ateş gibi yakıyorsun
Söyle daha ne istiyorsun
Ne senden geçiyorum
Ne de mahkum olduğum
Sevdandan gidiyorum
Her gece
Gönül kapında soluklanıyorum
Gün be gün mum gibi eriyorum
Ben aşkının esiriyken
Hücremde resmini ciziyordum
Biliyorum
Yokluğunla son fasıldayım
Kelmelerin tükendiği anda
Duaların savrulduğu zamanda
Kırık bir tebesümle soluyor gözlerim
Ufkumun en derin yerinde geziyor hayalin
Farzet ki solumda yanmadım
Yollarına canımı koymadım
Yağmurlarda senin için ıslanmadım
Tüm ihtimalleri sensiz yaşamadım
Son defa dönüp bak arkana
Kalbime yazılmış adınla
Yar etme beni yar taş duvarlara
HASAN DAG((KELEBEGIME))
5.0
100% (35)