1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1489
Okunma

Tut sana emanet edilenleri,
bir dağın tepesi ne kadar uzak göründü çıkarken,
korkutucu düzler deha oldu gözümde,
var git ara benliğini,
ve nefes al senindir!
Bir köprü önümde sağnak yağmurları içeren,
Kimse!
Görmedi var oluşunu!
Bahtı korkusuz denizin ortalarında;
Sürgün fısıltı içinde.
Bir hataya masus
Bin yılın saplantıları!
Evvelinden bu güne çocuksu duygularla
Tek bir hatıran
Son dokunuşun yüreğimde!
Geldim sürgünden gülümse,
Vatanım uğuruna,
sevgin uğruna,
ve Aşkın uğruna,
direnişlerim!
Sen!
Tarihin bir damla içerik taşıyan varisi,
Tahammüllerin taaa öncesinden görünen!
Bir ukde Salih ruh,
bir devran dönüşü,
Bir kaba saplantı gibi,
temiz ve yoksun
geride kalma geeeel!
Vuruştur geçişin gönül sırlarımdan
Eyyy tatlandırılmış tadın varisi!
Kuzu ve kurdun hikayesi gibi bitmeyecek.
Yorgunum tüyleri dökülmüş fırça misali,
Yorgunum elin oyuncağına
Aç!
Gözlerini bak
Kuzum diyarların ardına,
Ruhun derin füsunlarına,
Kavgam;
vatana sevdama ve sana,
Tablo tamamlanamıyor geeel!
Elim seri ayazların yorgun sonlarında;
Tutam tutam sevdalar boğazımda düğümlendi.
Sükunet bastan çıkarış gibi gülümsedi!
Gaflet uykuları arasında,
Aşk-i nuru getirir gibi,
Kömür siyahi derin duygular basamağında,
alçak nefeslerin arasında.
dil heceler seni....geeel!
Diken türünden eflatunlarin geri dönüşü,
Yüreğime hapsetti Seni.
Hanife Bayazit
5.0
100% (4)