21
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1501
Okunma
atının terkisinde sazı sağır,
aşardı aslan edasıyla dağları.
adı Şahin, lakabı Kör, açık bağır;
namı kendine, sazı bendine tezat,
dolaşırdı insan pazarlarını...
anılarını satardı haraç mezat!
bize de nasipmiş;
yolumuz düştü bir gün köye,
davet ettiler, hadi gidelim düğüne!
mahşer günü gibiydi, kalabalık;
bu mahşer de ben,
/sudan çıkmış bir balık.
dediler ki Göncü’nün oğlu gelmiş,
“hele bir bakın büyümüş mü velet!"
deyiverdi dedem:
“nerde hidayet?”
“büyümüş! büyümüş!
delikanlı olmuş” dediler.
sesi, sazı gibi ezgiliydi.
“gelsin yanıma otursun” dedi…
aş verdiler, el verdiler.
dedemin yanında yer verdiler.
iri gözleri görmezdi kimseyi;
lakin; keskin bir bıçak gibiydi hisleri.
zannımca kokluyordu yürekleri.
Şahin dedem “insan” severdi!
köyde misafir ettiğinde bizi;
aşını, sandalyesini bölüştük.
çay bardaklarıyla oynaştık.
dost meclisinde gülüştük öykülerine,
yar olduk hüzünlü türkülerine,
umut dağlarını birlikte aştık.
adı/namı kendine tezat;
“kör şahin” dedemle!
dedem uğurlar ola!
er kişi niyetine!
Hidayet DAL
*
O rahmetli oldu, toprağı bol olsun
Er kişi niyetine helal hoş olsun
Sözüm sözdür dedim o günden bu yana
Dedem bu şiir sana hediyem olsun
Hidayet DAL/ISSIZ ADAM