2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1228
Okunma

O akşam üstü gözlerini unuttum kaldırım taşlarında
Tam da benim gözlerimi unuttuğun miktarda
Kahverengiydi bütün sokakları kentin oysa
Oysa ben, yalnızlığıma sırnaşan fahişeleri bile görmemiştim
Pazarlıksız bir ayrılık dolaşıyordu adımlarıma
Ayak ucuna bırakılmış sıkılgan yeminler debreşirken terketmenin mahrecinde
Oysa, evsiz barksız çehreler bile benden daha kalabalıktı
Ve meşruiyetsiz vakitlerde ana rahmine düşmüştü sevda
Omuzlarıma ağır bir rüzgar düşürdüm
Zaten oldum olası her halukârda üşürdüm
Evet o akşam üstüydü hüzünlerin incecikten yağışı
Derimden başkaca bir örtü yoktu üzerimde
Uğursuz bir yarasanın tedirginliğinde ısttım yüreğimi ısındığı kadar
Üstelik, yıldızlar ateş pahası
Üstelik, ayın ışığı gök yüzünden körpe
Ve üstelik sen, dökülüyordun bakışlarımdan sere serpe
Sevgilisini sevmeyen iki yüzlü kadınlar gördüm
Ve adamlar...
Ve çocukların uçurtmaları ırzı kırık uçuyordu
İnat somurtması asil duruşunu beklerken bu tanıdık mevsimde
Ayrılık bile daha fiyakalıyken bizden
Ucuz soytarılar avutmazdı beni anlasana
Gözlerim bir avuç suydu
Gözlerim masal yorgunuydu
Namuslu bir kavganın kan kızılı renginden doldurdum mataramı
Sevda yaralarımdan öpsün diye
Ben bir anka’nın yanağında öldüm
Baş ucumda bir selvi salınırken usulca
O akşam üstüydü sanırım gözlerini unutuşum
O akşam üstüydü kaldırım taşlarını yakasından tutuşum
’ Ve mezarını bekleyen bir ölü bile benden daha sıcaktı ’
sımsıcaktı....
---- aras ------------------------------
5.0
100% (7)