Yastık diye başını ateşe dayayan, yatak diye yılanların üzerine yatan bir adam, emniyet ettiği bir dostundan, düşmanlık sezen bir adamdan daha rahat uyur. BEYDEBA
Paylaş
Mektup yazıp kağıtları ağlatma Çıkma ne olur yollarıma Ellerime derman değmiş Kanatma Azize Ağlatma
Bir ekmeği çiğner gibi, kalbimi çiğniyorsun Ne kadar günah, hiç mi hiç bilmiyorsun
Mevsimlerdir postada gözüm paslı Yollarda seni demledim Uzarken gölgelerim Gözlerim güneş narası Kuşları bekledim Azize Kanatları hep sapan yarası
Yapma Azize yapma Yorgun akşamların uykulusuyum Tomurcuğu kurumuş cümle nebatın İki yangındır yavuklusuyum
Bir balığın suya düştüğü derde İki murat suyunun birleşip Şah dediği yerde Duruyorum Azize, Kuruyorum. Kurşunlara saklandığın yeri soruyorum
Suların kızıllığı yaralanan dizinden midir Dalgalar çok hırçın, çırpınan yüzünden midir
Bir su kıyısında solmak Çok acı şey Azize Eşek arılarının tek konduğuyum Bütün güneşler üstümde Harların sularda donduğuyum
Bazen içimde bir sel, bazen selin üstünde köpüksün Varlığını bilmem ama yokluğunla çok yüksün Kapanıyor aramıza gece perde perde Bir yalım hançer kanıyor, saplanıp çıktığın yerde
Yıkılacak bir dammışım gibi bakıyorlar Bütün çocuklar oyunlarını bozup Teker teker üstüme çıkıyorlar Kerpiçlerim içine eriyecek Eylül’ün Önce pervazımı,sonra kamışlarımı yakıyorlar
Ne öksüz duygu şu sevmek Küstüğüm çocuklar çıkıyor yoluma Ellerinde kirli misketler Dokunuyorlar kimsesiz çocukluğuma
Hani, içimdeki baruta kibrit çakmıştın pür neşe Şimdi çıralar atıyorum o küllenen ateşe Söner diye sensizliğin kıyılarında koşuyorum Kum gibi serilip yerlere, tuzlu sular eşiyorum Bir çakır dikeni gibi titrek ellerime battın Çekip gitmen nafile, ağusuyla gövdemi yaktın
Bana anahtarsız bir kapı getirsen O tuz gri, yırtık kitabı yeniden ellime versen Seninle ıslanıp ıslanıp duruyorum Gecenin tam ortasında mum gibi yanıp kuruyorum
Bana sensiz yeşerecek saksı dahi bırakmadın Topraklarıma ayrık ekip, çiçeklerimi yaktın
Uçurumda tutunduğum dalın kurdunu Seninle besledim Azize Oysa ruhumdaki kurt daha çok kemiriyordu beni Yıllarca damarlarıma sırnaşan sarmaşığın Ellerimi tutmasını avuçladım Beni bekleme Azize gözlerimi kurtlarına bağışladım
Ben sensizken çok ama çok azdım Kemirdikçe beni sıtma tuttum, çok azdın Eskiden bir buğday tarlası kadar yakınken bana Şimdi bir güvercin kursağı kadar uzağım sana
Her yangında tutuşan benim Eriyen sen Ağlayan benim, ıslanan sen Bir kerecik dinle beni Ne iyi olur artık hiç gelmesen
Gelme Azize, gel de deme Bir balığın suya girdiği serde İki murat suyunun birleşip Şah dediği yerde Git Azize git Suların kaynadığı, rüzgarın oynadığı yerde bit
Bir ekmeği çiğner gibi kalbimi çiğniyorsun Ne kadar acıyorum , hiç mi hiç bilmiyorsun Eskiden bir değirmen ortası kadar yakınken bana Şimdi bir güvercin pisliği kadar uzağım sana Bir şadırvan altında damla damla çokluğa akıyorum Saman kurusu gibi tutuşup, rüzgara türküler yakıyorum
Git Azize git Suların kavurduğu Rüzgarın savurduğu yerde bit...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Azize-3 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Azize-3 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Azize sen gül yüzü gördünde mi böle karanlığa boğmuşsun böyle güzel yüreği.. gün doğarmı Azize sana, açarmı şilanlar yüzünde, Azize sen sendin de sahte yürekleri niye sevdin.. oy Azize dağladın yüreğimi..
oyyy hocam Azize olan şu adıma nasıl kızdım bir bilsen.. bu şiir 26 kasımda bilgisayarıma kopyalanmıştı.. burdan bir kes daha okumak ne güzel..
dokunulası-akıcı-acıklı-mütemadiyen-yürekli-imge bayramı--------sahiden çok etkilendim üstad...açık kalp ameliyatı yapmışsınız.....destanınız hayırlı olsun..
Ben sensizken çok ama çok azdım Kemirdikçe beni sıtma tuttum, çok azdın Eskiden bir buğday tarlası kadar yakınken bana Şimdi bir güvercin kursağı kadar uzağım sana
Her yangında tutuşan benim Eriyen sen Ağlayan benim, ıslanan sen Bir kerecik dinle beni Ne iyi olur artık hiç gelmesen
Sevgi bir insanın iliğine kadar işlerse işte böyle mükemmel satırlar ortaya çıkar. Yüreğinizin güzelliğini sartırlarınıza nakşetmişsiniz. Söyleyecek söz bırakmamışsınız. Yüreğinizden doğan sevgi pınarlarından içtik ve susuzluğum gitti. Yüreğinize sağlık.
Rabbim kaleminizi daim etsin. Selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Azizeler, Dilaralar, Mihribanlar, Leylalar, Şirinler... Hepsine söylenecek çok sözlerimiz var. İyi ki varsınız.
Bir ekmeği çiğner gibi, kalbimi çiğniyorsun Ne kadar günah, hiç mi hiç bilmiyorsun
bilmez mi gerçekten be şair acı verdiğini gerçekten görmez mi elindeki yüreğin yandığını biz-en azından ben- çıkarıp bırakmıştım avuçlarına kalbimi ne var ne yok görsün diye neden sonra alıp ayaklar altına onu ezip geçmesi hak mıdır??
Söylenecek her şeyi yazmışsın.Bazan kelimeler anlamını kaybeder.Gideceklere dur diyemeyizki.Zorla sevdiremeyiz.Ama kalbimizde yerleri kalır.Gün gelir gülümsetir bizleri.Sayğılar.
ayrıca; ******************************************************** Bir ekmeği çiğner gibi, kalbimi çiğniyorsun Ne kadar günah, hiç mi hiç bilmiyorsun ******************************************************* İŞTE BURASI: Dillerin dolandığı, soluğun kesildiği nokta, çıkmaz sokak...
HARİKA BİR ŞİİR AMA AZİZE'NİN GİTMESİ İYİ OLMAZ.BIRAK DURSUN BU VESİLEYLE AZİZE'YE YAZILACAK YENİ ŞİİRLERİNİZİ OKURUZ....SEVGİ VE SAYGILARIMLA...İBRAHİM KARAÇAY
gün doğarmı Azize sana,
açarmı şilanlar yüzünde,
Azize sen sendin de sahte yürekleri niye sevdin..
oy Azize dağladın yüreğimi..
oyyy hocam Azize olan şu adıma nasıl kızdım bir bilsen..
bu şiir 26 kasımda bilgisayarıma kopyalanmıştı..
burdan bir kes daha okumak ne güzel..
Teşekkürler Azize ler adına..