0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1229
Okunma

I.
Dokunuşunda bir elin,
İki ten çatışmasındaydı
Kararsızlık
En sessiz ölüm gibi kokuyordu tenin.
II.
En ölüm sessizi olduğum zamanlarda
Dışarıya sustum içimin haykırışlarını.
Oysa,seni ‘öldü’ demişlerdi
Ve de ağlamak
Sevgi gösterisinin(!) en haklı gerekçesiydi.
III.
Bir haziran sancısı düşmüşken toprağıma
Bir mayıs dokunuşundaydı hala aklım
Şubat özlemleri sızıyordu içime
Sevişen yanlarımı bir kenara bıraktım da
‘Seni bıraktım’ları bir türlü bırakamadım…
IV.
Sevmek,bin türlü şey başa gelince
Sevmek,ipe sapa gelmez dedikoduların
kurbanı…
‘Ondan bir halt olmaz’ihtimalleriyle
Başa çıkma planı…
Sevişen yanlarımı bir kenara
Attım da
Seni seviyormuşluğumu bir türlü
Atamadım.
V.
Buna ek olarak,
Seni bırakmamın tek yolsuzluğu;
Aşkın en ‘karar anı’nda
Seni öldürmek.
Ve ‘aşk’ı kalem kırmaya meyledip
Seni,sevgisizler mezarlığına gömdürmek.
-Sayın aşk,
Müvekkilimin haksızlığa ve yalnızlığa tabii tutulması nedeniyle ,sanığın yaşayacağı süre zarfında yaşatacağı ihanetleri önleyip infaza maruz bırakılmasını talep ediyorum.-
Sonunda
Sen de ağustos sancılarıma karışan
Mor bir ceset..
(Ağlamak en haklı gerekçesiydi sevgi
merasiminin.)