0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1184
Okunma

yazgım bu
hiç bir sevda sen kadar yakışmadı anlıma...
senli cümlelerin içinde kaybolmuş sessiz bir harf kadarım
ne öznesi ne de seviçle çırpınan yüklemi hiç olmadım...
bir kelimenin içinde
sırt sırta iki sesiz harf kadar vardık
hasretlere prangalı boy boy özlemler büyüten...
başı karlı dağın yamacında kara kışlara aldırmadan
güneşli sabahlara aldanıp açmadan solan iki tel gelincik...
imkansızdık...
zemheri ayazında güneşe gülümseyecek kadar
cümlesini kaybetmiş anlamsız bir nokta kara imkansız....
göksuda yakamozlar kadar yalancı
eylülü hüzün sarısına boyayan yağmur lekesi kadar ıslak
ölümle yaşam arasında zamana yenik düşmüş silik bir çizgi kadardık...
hiç bir zaman biz olmayı beceremedik…
hadi durma öylece git
bu kasaba başı karlı bu koca dağ yıkılmışken üzerime
kimsesizliğim serilmişken sokaklarına git nolursun enkazın ben olurum...
bendeki sen olan herşeyi topla
bekletme seni bekleyenleri korkuyla ümit arasında git
sensiz cesetten farksız bedenimi gömer
bir sonraki bahara acacak yedi veren güllerinin öksüz kelebekleri...
git..
adını dudaklarımdan kanatarak sök
bana çıkan tüm sokakları unut ...
son birkaç damla göz yaşını mutlulukların bakiyesinden düş
saba makamında ezanlar okunurken
sesizce eski sevişleri uyandırmadan git sevgil
adınla başlayıp bitiremediğim cümlelerde bırak beni git...
bırak bu sevdanın günahları dökülsün sıcacık küçük ellerinden
nasır tutmuş beceriksiz buz kesmiş parmak uçlarımdan nefti topraklara...
hadi göm beni karanlığıma
göm düşten bozma senli rüyalarıma selasız duasız vedasız çek git...
Hasan ODABAŞI
5.0
100% (4)