tarihin çemberi aynı zümrelere
cinslere
aynı talihten kementle atılır
başka nedenlerle
aynı oyunlara oynar
aynı oyuncular
yazan, yöneten
şımbıldaklı bir de sahne var
ayrı zeminlerde
aynı sözler yakılır
tutuşarak
hatta eski zamanlara da
ışık olan bedenler
fikir, birikmişliğinden
birikmekte oluşundan
utanır
her toplumda çığlık atan
ya bir göz
ya bir saz
ya en az bir nefes
bir dayatışa inat
ya göçmeyen bir göçmen kuş
ya tek renge çeşit bir ala renk
her coğrafyada ters akan bir ırmak
görünmeden
derinden denize bağlı göl
mutlak vardır
alttakiler, üsttekiler
trajediler, komediler
illa aşar güzele bir şair
illa adiliği asalete boyar bir ressam
illa oranı orantısızlığı göze sokar bir heykeltraş
illa ütopyaya yatar
taassuba kusar
yanar da
onca taşın içinde
illa bir cevher parıldar
hep biliriz
bir damla
nelere kadirdir
insan insanın boğazına basarken
çağın gençleri çıldırmış
şişmiş benleriyle
tetiği tereddütsüz
ötekine basarken
üç saniyede tanıyabildikçe
bir göz bir gözü
rüzgar alevlendirebildikçe
soğuyaduran közü
ses vardır
söz vardır
ümit vardır ümit vardır ümit vardır.
n.d. 3.07.2011. izmir.