1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1135
Okunma
sayrı bir bakışa tutunmuş yüreği
iplik iplik çözülüyor
yadında kalan günler..
çok uzaklara gider gibi
bakmadan ardına
sayrı
ve
çokça da korkak
kaçıyorlar
yalın
ve
kırgınken
bir alıntıyla soruyor
kendine
kendi
kendi değilmiş gibi..
mayıs ortalarının
bir sahici çınar dalı oysa
pencereye atılan taş
camdaki çatlak
sudaki dalga..
çil yavrusu gibi dağılıyor
rüzgarı suskun sokakların
adımları sessiz yüzleri
kızıl saçlardan dökülüyor
isimsiz
boş
bakışlar..
çok yaralar mı
suskunluk adamı
yara
suskunluk mudur yoksa
adamda
bilmiyor..
pek çok şeyi
kimse bilmiyor
akıp geçiyor
şehrin dev aynasından
sesler
görüntüler..
biz biliyoruz
bir ses
kaya gibi
ağır kulaklarımızda
bir renk
ateş kadar yakıcı
gözlerimizde..
bir gün
bitecek elbet
tutulan nöbet
ne hüzün kalacak
ne hasret
sabret
ey can
az daha sabret..
28/11/2012
ödemiş