1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1492
Okunma

AY çekip gitti birden
SEL sürükleyip itti peşinden
uyandığım gün sendin
iklimim sen...
ne acılar yaşadım ,ah..ne sancılar
bir bilsen
boy verir içimde ektiğin tohum
filizlenir yeşerir fidelerim
kasım başlar
içim titrer
delirir özlemlerim
hasatta gizlenmiş üzüm tanemsin
sonbaharda
şebnemli bir yaprak altında
dokunsam
düşersin avuçlarıma
aklımın ihmaline uğrarsın
bazen
nedensiz bir yangın başlar içimde
kıvılcım sen
tutuşan sen
yanan ben
isyan gecelerimin uzak türküsü
ses ver
boynu bükük pembemsi bir şafaktan
üşüyorum alı koyma güneşi
yasaklı bir dilin SEVDA öyküsü
kışkırtılmış bir bohem yalnızlığı bedenim
duygusuz düşler satarım
çok amaçlı
bir metropol güncesidir sığlığım
ansızın
gelip köylü yanlarıma çarparım
aklım yenilir yüreğime
dumanlı bir tren hüznüdür damlalar
öper gecer yanaklarımdan
bilmesekte olur
acılara gülmeyi derim
yüzün gelir aklıma
bir bebeğin tarifsiz gülümseyişi
dokunsam
belki ağlarsın düşüncesi
benki..
prangalıyım gülmelerine
ey...ışığım hangi dağın arkasındasın
ben sıcacık kahrındayken
üşümüşlüğün
sen
hangi yas tutan annenin göz yaşındasın
içinde kim ağıt yakar
yasaklanmış ANA dilinde
ve sen.. neye yorarsın tutulduğun SEVDAYI
bilki vuslat yakındır
gelecek beklediğin baharlar
tütün kokan yaylara çevir yüzünü
çok sesli
özgürlük türüküsü haykırmakta çocuklar
hacet yok denize
kaldır başını ve bak maviliklere
yelkenli değil gördüklerin
esmer tenli çocukların
incecik iplerinden sıyrılan
rengarenk uçurtmalar
vakit
saf gülüşlerden
kahkahalar yaratma zamanıdır
sevgili...
ellerinin avuçlarımda terlemesidir vuslat
ve...
gözbebeklerinde demli bir çaydır hayat
sevecendost
5.0
100% (1)