12
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
2021
Okunma

Sağ yanım ayrı telden çalıyor,
sol yanımsa benim kadar yaslı.
Kirpi misali kendi etrafımda kabarıyorum.
Ben kendimin düşmanıyım,
aslı astarı var bilinmez de kaybolurum.
Kim demişse iyi demiş,
başı arşa vuranın ayağı yerde kalmaz imiş.
Şimşir tarağım da yok ki,
en uyduruğundan bahane yaratayım.
Yoksunum,dermansızım,
biçare izansızım.
Kızılca kıyamet kopsa,
mümkünsüz,derdi dermansızım.
Arş-ı alaya ne hacet:
yenden,serden,sırdan çıkmazsızım.
Ebediye kal denmez,
kefensiz yatmaz nursuzum.
El pençe divan dursam,
yaranmaz kendime hallarım.
Dik başım elem dolsun,
haddini aşmış yüreksizim.
Varsam arşın tepelere,
en yükseklere,yücelere,
dilsiz,pervasız yay olsam,
fırlasam menzilimden,
ok olsam...
Tersine hep,tersine,
yazsam,yaşasam çarkında,
aklı evvelim bile tersine.
Doldur badeyi tehnada,
düşkün görmesin alem,
firar da neyleyim aklım,
uçuşuyor ahdım.
Toprak çekiyor, bilirim de...
Bundandır:hep semaya bakar gönlüm,
secde görmez başım,
imanım sevdalıdır...
Son kerte de düşünce toprağa,
sürüsüne bereket börtü böcekleri,
yenik sanmasın karanlığa,
ışığa kapanır gözlerim.
Ey hayallerimin Peri milleti,
siz böceklere aldırmayın,
yiyeceklerse bedenimi,
ödeyecekler bedelini.
Dehşetli güzelsiniz!
Onlar göremesede ışığınızı,
siz,
yüreğime fenersiniz..