1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1208
Okunma

Yorgun günler adımlarımı kovalar,
Esaretin karanlığından aydınlık doğar
İkindi rüzgarları yalarken alnımdan
Sevginin doruğunda,aşkın sıcaklığını öğrendim
bir üveyik-ten...
Gelmeden dünyaya,başladım santim santim azalmaya
Gün boyu sayarken takvimi,birden baktım aynaya
Çizgili haşin surat çakmak çakmak bakıyor bana,
Anlatacakları düğümlendi,hıçkırıklar doldu boğazıma!...
Uzun yılların sorulacak hesabı var aynada,
Aynalar yalan söylemez derdi babam
Belki de ondan takıldım aynaya
Hep bir dost aradım pek hoş olmasam da
Beni olduğum gibi anlatacak
Buldum deyip birden irkildiğimde;
Otuz yılın birikimiyle köhnemiş bir beden,
Yorulmuşluğun dermansız bıraktığı ayaklar,
Tüm bıraktıkları yerinden çalındığı için,
Bir daha asla tutmak istemeyen eller,
Bakışları çatallanmış titrek titrek bakan gözler...
Konuşmamaya yemin etmiş iki dudağını kapamış bir ağız,
Düşünmenin ateşiyle dökülmüş saçların ana vatanı bir kafa
Hemen aynadan haykırdı bana!
Bu da benden cevap oldu ona
Ey dost! yeter artık yeter!
Bu kadar doğru olupta dokunma,
Buram buram akan göz yaşlarıma!....
Not:Hayatıma ve hayatlara ithaf olunur.
13.12.2003
14.15-14.40
Kadıköy/İST
EROL KEKEÇ
5.0
100% (1)