"
Ey! Mevcudiyetinde esrarla sırlanmış yürek,
Rahmetin buğusunda dağıt afakı,
Mahşerin dört atlısına inat,
Bitir asra sığmaz bu firakı.
Bitir…
"

Ömür defterine sığmaz hikâyen,
Kemiklerimde bir sevdanın kadim sancısı,
Gözümün ferinde söndü geceler,
Ki bu gözler eski dünyanın en yalancısı,
Hiç bir kalıba uymadı, hiçbir gönüle girmedi.
Hiç bir bedende ışıldamadı evvel.

Ey! Et parçası olamayan yüreğim,
Sabahlara ulaştırma efkârımı yeter,
Hangi günahın bedeli bu ödediğim,
Yaşadığım yalnızlık, vebadan beter.

Tükürsem ciğerimi kanla da bitse kederim,
Ardından bir meçhule, kıyamete giderim,

Sevdanın peşinde zayi olmuşsa bir yürek,
O biçare yüreğe kul tesellisi ne gerek.

Sen bir ankaydın, ben yedi kat gök,
Kanatların okşardı çehremde güneşi,
Nura değerdi başın, parlardın karanlıkta,
Rüzgârıma çarpar savrulurdu saçların,
Bir koku sinerdi ötelerden, huzuru hissederdim,
Büyülerdi endamın her katımda mevcudu,
Renklere gark olurdu mai, hissiyata duçar olurdu,
Seninle bir başka olurdu her şey.

Ben o yüzden sana aşık olmayı seçtim sevgili,
Gök kuşağının tüm renkleriyle göğsümde fırtınalar estirdiğin,
Fırtınalarda ruhumla bağlarımı kestirdiğin için seçtim seni.

Yüreğimin zifiri karanlıklarında güneşler doğurduğun,
Doğurduğun güneşlerde, tunçtan yürekler yoğurduğun için seçtim seni.

Güzel değil güzellik, his değil hissiyat olduğun için,
Güzel gözlerinle göklerden akıp, hislerime dolduğun için seçtim seni.

Hülyalarımda dirilen bir düş, düşlerimde dirilen cansın diye,
Canıma can katan kan, damarlarımdan yüreğime akansın diye seçtim.

Ben seni sevmek için seçtim sevgili,
Uğrunda candan da geçmek için seçtim.

Şimdi gel de girme bu kalbe, mertliğe sığar mı söyle,
Bu yürek seni böyle isterken, severken ölesiye böyle,
Gelmemek olur mu?






Z.Terzioğlu-Bursa/Orhangazi