güzel şiirinizi kutlarım,selamlar,saygılar..

Ne güzel bir şiirde değerli kardeşim buram buram lirizmin doruklarında nefeslenen şiirde normal anlatıdan öte çok farklı duyuş ve dünyaları duyumsamadım desem yalan olur bu şiirinde.


Dilim döndüğünce anladığım ölçüde şiirin içine girip tefsir etmeye çalışacağım.


" Sislerin içinden gelen bir yüz gibi

geleceksin geceme "


Bir sevgiliye sesleniş var şiirin ilk girişinde , hiç yoktan umulmadık bir andan, belirsizlikten çıkıp gelecek bir sevgiliyi bekleyişi anlatıyor ... beklemekle kalmıyor geleceğinden kesin emin bir tavırı da koruyor ...


" kendi dehlizlerinde

çığlıklar büyüten ben

seni üzerine çığ düşmüş bir gül gibi


karşılayacağım "


Burda dört dizede birleşmiş tek anlam var.Girişte beklenen sevgiliyi karşılama şekli ve niteliği betimlenmiş benzetmelerle.

Öyle karşılayacağım ki seni demiş ,kendi derin, iç aleminde kopan çığlıklar, çalkantılara rağmen sana bunu hissettirmeden en güzel şekle bürünerek yapacağım.İçindeki feryatlar, çığlıklara rağmen ezik,bir gül benzetmesini özne kendisine yapıyor bu eserde. İlginç bir yaklaşım olarak gördüm.Bir o kadar da mantıklı.Neden derseniz içinde çığlıklar büyüten birinin , üstüne çığ düşmüş bir gül gibi olması demek... öncesinde bahar yaz, güzellikler var iken hayatın getirileri ile birlikte bu güzelliğinin üstü örtülmüş ama özünden birşey yitirmemiş bir özgelikle karşılamak demek.

Yani tüm samimiyeti ve içtenliğinle özne, sevgiliye seni iyi, kötü her şeyimle karşılayacağım demek istemiş.




" o an belki hayata çoktan küsmüş olacağım

belkide karaderili bir çocuk gibi aç "


Şiirin örgüsünde konuya devam ediyor şair, öyküms bir nitelikte devam ediyor eser,

o an , yani demiş özne, sevgilisine seslenmiş, sen geldiğinde belki ben üstüne çığ düşmüş gül olan ben belkide hayata çoktan küsmüş olacağım... demiş... belki sen geç geleceksin demiş... derin bir ümitsizliği ...beraberinde taşımış bu dizeler.

Burda afrika ülkelerindeki etyopya belkide ... açlıktan ölen halkı atıfta bulunarak içinde bulunduğu çaresizliğe vurgu yaparak çağrışımın etkisini çoğaltmış.



Yani gizli bir ifadeyle geç kalma demiş özne sevgiliye.



*******


" ama varlığın varlığımla buluştuğu o çizgide

dansa kaldıracağım ben

benliğimde sakladığım hayalini

ben o zaman

gölgelerin bir çırpıda silindiği

o köhne sokaklara vermeyeceğim seni

seni ıssız koylarımda büyüteceğim

sonra sonsuz yolculuklara çıkacağım seninle

elimizde hafiften bir ışık

ufkun aşka çağıran bakışları gözlerimizde "



Ve bu bölüm tamamen finale odaklanmış aynı minvalde devam etmiş eser.

Özne sevgilisi geldiğinde olacakları ifade etmiş bu dizelerde.

Varlıklarının buluşması anında, romantizminde duyumsandığı bir dans objesi yerleşivermiş dizelere.

Sevginin ne güzel ifadesi olmuş. İşte o zaman demiş hayalimde büyüttüğüm seni bir daha kaybolup gittiğin o yerlere vermeyeceğim diyerek bir anlamda özne sevgiliyle sonsuzluğa mimleniş isteğini , dileğini, güçl bir sevdayı dillendirmiş.

Ve final dizeside zaten bu düşünceyi açık açık ifade etmiş.


İmge, dil ve uslubunda sayın şair kardeşimde tesbit ettiğim en önemli özellik,

Onun yakalamış olduğu bir çarpıcı imgenin arkasına saklanmaktan çok ,onda ısrar etmekten çok, kendini içine çok kattığı algılamaktan ve duyumsamaktan kaynaklı bir oluş içinde şiirini meydana getirdiği gerçeğidir.Abartılı süsten uzak, yalın ama dümdüz anlatmayacak kadar da şiire yetkin bir şiir anlayışı hakim kaleminde.


Dili ile duru, anlatımı ile öykümsüye yakın bir duruş sergileyen eserimizde duygular son derece net ve açık bir şekilde ifade edilmiş.

Sevdanın, özlemin, beklentinin şairin halet-i ruhiyesinde yarattığı, şeklini aldığı biçimi sonderece başarılı bir şekilde ifade etmiş değerli kardeşim.



Yüreğine, yetkin kalemine bin sağlıklar dilerim.Tebrik, selam ve hürmetlerimle.