2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2565
Okunma
Kaç farklı kişiye tanıttın kendini?
Suyun yüzeyinde kalabilmek için, kaç defa dibe battın?
Yürüyerek, koşarak, ağlayarak
kaç çift ayakkabı eskittin?
Kaç yıldır hayattasın mesela?
Sırf çok sevdiğin için neleri kaybettin?
Suskunlukların mı yarattı seni,
sen yarattığın suskunluklardan mı ibaretsin?
Canının acıyacağını bile bile
güneşe bakmayı hiç mi denemedin?
Boş mu verdin akıp geçen zamanı?
O zaman niye bunca ’an’, an’ı yaşamaktan vazgeçtin?
Yarattığın maskelerden mi, gerçeğe olan hasretin?
Bu yer, bu gök, bu mücadele için
niye hala toprağın üstündesin?
Seni sınanmaya değer gören görünmeyene;
açıp ellerini hiç mi şükretmedin?
Bunca ses ve bunca sağırlık,
göz açıp kapatıncaya kadar oluşan karanlık,
hükmedip zamana bir insana aşkla bakıp
kaç defa kalbini kendi ellerinle tetikledin?
Susturmak için, gülümsemesi için, belkide hiç için
kendini kalbine düşman ettin.
Ve herkes kadar biliyorsun ki
Bununla da yetinmeyeceksin.
Çünkü hep ’yeniden’ seversin ...
5.0
100% (3)