1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1324
Okunma
kelimelerle ifade edeceksem ayrılığı
ben bir tek sensizliği bilirim
bir de sessizliği...
öyleki...
duvarlar oyun oynardı yansımalarla
ya duvardaki resmin konuşurdu,
ya da gitmeden önceki son kahkaların ses verirdi..
mesala..
önceleri bana seslendiğini ,
sonra da sana seslendiğimi farkettim..
nasıl mı oldu dersin ?
yine bir gün
ki..
sen yoktun o aralar
kendimle konuşmaya başladım..
birde kedimle...
baktım kendimi iyi hissediyorum...
pencere önündeki menekşelerle
salondaki sardunyayla…
Hatta…
arada bir gittiğin yanlış zamanı gösteren duvar saatiyle..
bir de sen gidince evimize gelenler oldu..
üç beş vefalı dost..
bir kaç şekerci çocuk..
birde sabah rüzgarı
sagolsun..
uğramadan geçmedi hiç
sağnak yagmurlar bıraktı yastığına.
Müsadenle…
ben de senin göz nurun birkaç mendil hediye ettim kendisine..
evdeki parke taşlarının gıcırtısı..
mutfaktaki bulaşık sesi
kavgalarda zalimce kapanan kapılar
ve eve geldiğinde girişteki ahşap askılığa bıraktığın anahtarlık.
öle işte...
dedim ya...
ben bilmem ayrılığı..
ama ayrılık iyi bilir beni..
ve bunları asıl ona benim öğrettiğimi...
deselerki malum şahıs bunları biliyor mu...
bence artık bilmesinin bir önemi yok!!!
Eğer son mısradaysa gözleri
Çoktan anlamış olmalı onu ne kadar özlediğimi…
Almanya Regesburg alex treni saat 22:04 17 ekim…
Eda ergin.
5.0
100% (3)