5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1259
Okunma

Bir yürek atımı mesafesinde yaşanır aşk
denize kavuşmak için
dağların derin vadilerinden,
kıvrıla kıvrıla akan
bir ırmağın sevinci gibidir.
yüzyıllarca hep aynı yerlerden
hep aynı şeyleri taşımanın
yorgunluğu olsada üzerinde
alırken kaynağından
saf,temiz pınarlarından suyunu
benimde sana verdiğim
kalbim gibi, hep o ilk heyacanı
taşır gizlese de sevilmek ümidini.
çelişkiler yumağında yaşamaktır aşk
hep istemenin, hep yanında olmanın
tarifsiz imkansızlığını yaşamaktır,
kaybetmenin hep beklediğini bilsede
ummamaktır o anın hiç bir zaman gelmeyeceğini.
yüzyıllardır akan bir ırmak
ki sevgilisi denizdir
ona kavuşmak icin,
dağların yalçın kayalarına vururken kendini,
bize aslında birşeylerin dersini verir gibidir.
vuslata ereceği hayali ile
kendisinnden bir şeyler azalır
fırat gibi,dicle gibi
kurulup, yıkılan medeniyetlerin gölgesinde
o muhteşem mezopotamya ovasında
akar sevgilisi ile kavrulmak için
aşk belkide kendini yıpratmakmıdır?
kendini harcamak mıdır, harcatmakmıdır?
bir gençlik hatası diye damgalamakmıdır?
cok sonraları
pişman oldugumuzda yaşadıklarımızdan.
aşk,hep istenen,hep beklenen,
tadına varıldığında alışılan,
zaten ilk seferki gibi olmayan sonraları
acılı bir şarkıyı dinlerken eşlik etmekmiş
aslında var olan,
bittiğinde ise yenisini aranan
bir garip duygu,
yürekleri dağlayan...