3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
709
Okunma
Köhne bir tren misali,kalkıyorum Haydarpaşadan.
O an beni görüp de havalanıyor martılar Büyükadadan,
Bir tutam bulut koparıp satma derdinde,eski çingene çunbul..
Günaydın,bu sabah da İstanbul.
Tutunmuş umutlarım Beyoğlunda,tramvayın arkasına
İkindi vakti geliyor Sultanahmetten ezan sesi.
O ise çamaşırlarını ipe asmış,yaşlı bir kadın gibi
Unutmuş saçlarını toplamayı,bu sabah da Kız Kulesi..
Eminönünde,ekmeğin arasına koyuyorlar beni
Ortaköyde içtiğim kahve,bilahare orta.
Yaşlı balıkçılar dökülüyor,boğazına İstanbulun
Beşiktaşı çekiyorlar ağlarına bu sabah da usulca.
Katibi alıp Üsküdara gitsem,daim yağardı yağmur,
Hasret ise yalnızca bu yosun kokulu şehre mahsustur.
Zaman da başka akar İstanbulda,yelkovanla akrepten bilirler.
Kadınları da böyledir İstanbulun,bir başka severler.
Çirkin kedilerine rast geliyorum Lalelide,
Oysa Kadıköy limanı boyun büküyor gidenlerine,
Ben ise dilimde pasaklı bir türkü,öylesine mağrur..
Bu sabah da bir başka,bir başkadır İstanbul.
5.0
100% (3)