5
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1357
Okunma

İçimin labirentlerinde
Çareyi kovalarken...
"Zem zem" diye çabalasam
Hacer Ana misali,
Durur mu anaların gözyaşı,
Son bulur mu felaketler acaba?
Nemrutların ateşiyle
Kavrulurken duygularım
Su taşıyan mübarek karınca
Yetişir mi imdadıma?
Her girdiğim çıkmazda
Hatalara düştü ruhum.
Kurtarıcı kervanlara muhtaç
Şimdi şuurum.
Bir kere düşmeye gör
Yakub’un hasretine,
Kolay kavuşamazsın
Beklediğine.
Şuurlar mefluç çünkü,
İdrakler kör!
Sorma o zaman ahvalimi.
Sabrımla harladığım körükler
Dağları eritti de
Geçit vermedi yine
Labirentim gönlüme.
Kalpten kalbe yol eyleyen
Ben,
Labirentimde mahkumum şimdi.
Bir lokma bir,hırka
Yollara vursam kendimi.
Sarı çiçekten mi sorsam,
Yoksa dertli dolaptan mı?
Şems’ten mi dolsam sevdayı
Yoksa gönüllerden mi?
En iyisi ben;
Bir irfan yoluna girsem,
Hikmetle çözsem şifreleri,
Çağırsam labirentime
Mevlanaları, Yunus Emreleri.
Zeval olmaz aydınlığın
Şafak sancısı,
Yol verir o zaman
Her labirent yolcusuna.
18.10.2012
BİLECİK
5.0
100% (3)