TEPKİM





rüzgarım başına buyruk, üstelik asi
gökyüzüm kara bulutlarla kaplı 
denizim kabarık,  bir o kadar da çalkantılı
civar köylerde kan dökülüp, ağıtlar yakılı
dünya ekseni etrafında habire dönüp duruyor 
yeryüzünde adalet var 
kim haklı 
kim haksız dahi sorulmuyor
ay yıldızlara küs, ekvatorun haberi yok
güneş keyfince hareket ediyor
beyinde bir karmaşa
bunların sorumlusu kim?
isyan çıkarmayı beceremeyen yürek hangi kaburgada saklı




adım atarken, hamle halinde
yer yer durdurulduk
düşünme payı adına istemeden de olsa duraksadık
derin nefeslere zorlandık 
yeri geldi aynı nakaratta buluştuk 
hep bir ağızdan gazeller okuyarak, adınca bir yumruk olduk
bazen tek başına
bazen çaresiz bırakıldık 
sonuç itibarıyla
istediğimiz yere varamadan  mamafih hüsranla yıkılıp, bozguna uğratıldık 




barikatlar kuruldu düşüncelerimize
"es"leri geçtik esefle
nice şafaklar saydık
uyutulduğumuz düşlere gebe kaldık 
gün doğumuna merhabayla dirildik, boylece ayakta kalmayı başardık





anladım ki!
bu hâlukarda 
"sus"malar bana göre değil
çarpık düzene, düzgün işlemeyen mantık ve de zihniyete şiddetle karşıyım
nihayetinde bende, etten kemikten insanım
elbette herşeyin bir haddi, birde bedeli 
hatta sınırı vardı bünyemde 
sabrım tükendi, enerjim  taştı kadranım boşaldı 
bu günlerde böyleyim kardeşim
ya beni deli diye idare et
ya da kendine fazlasıyla dikkat 


eksiğim çok yazıda
fazlasını 
ne sen sor
ne ben söyleyeyim...




sevgi



belirtmekte fayda görüyorum...
edebiyat defteri seçki kurulundaki şahsiyetlere, nezdinizde şiirimi uğur böceğine lâyık gördükleri için
teşekkürlerimi belirtirim... şiirlerimi yazmaya ruh halimle orantılı olarak, yılmadan azim ve gayretle kendimi hiç ama hiç zorlamadan, içimden geldiği gibi sade ve doğallıktan ayrılmadan yazmaya devam edeceğime dair kendime sözüm olduğunu belirtir, siz sevgili şiir dostlarına sevgilerimi sunarım...