seni aradım bugün, ismini andım.
kısık gözlerimi, öyle bir açtım.
baktıkça gördüm, gördükçe buldum,
her zafer de kavuştum sandım.

kağıdın dokusunda sen, derinin kokusunda.
mürekkebin izinde sen, isin tadında.
kalemin edebinde, tutanın zikrinde.
hat’tın zatında buldum seni.

seni gördüm ben, basit bir yaprakta.
içindeki türlü türlü damarda.
unutmamışsın, açı, bitabı, bekleyeni.
her bir gözede buldum seni.

su içtim bu gün, damla oldum,
akarsulara karıştım aktım.
buhar oldum, dünyaları dolaştım,
engin deryalarda, buldum seni.

ressam fırçayı kapmış, boyamış,
sinan hesap etmiş, kubbeyi dikmiş,
adamın biri, atı salmış, yada satmış,
sanatın da ilmin de gördüm seni.

masum bir çocuğun küçük ellerinde,
bitkin bedenin derin çizgilerinde.
rüya gibi, ömür bittiğinde,
zamana hükmederken gördüm seni.

sözün aslında, dosdoğrusunda.
nice dillerin türlü sesinde.
ademdir, bilsekte farklı kültürde.
bir gece bölünürken, buldum seni.

ateşi yakmış bizimki, kazmış taşı toprağı,
karıştırıp çamur etmiş, kazıkları dikmiş.
üstelik, pek bi hevesliymiş.
yarılan, dalgalı denizde buldum seni.

kitabın syfasında, kelimenin esrarında.
okuyanın ahlakında, binasında,
kitapszın sefaletinde, çıplaklığında.
nimeti pay ederken buldum seni.

öfkeli gözlerde iki damlada, isyanda.
havale edilmiş türlü vukuatta.
cübbe içinde hakim, iki dudağında.
adaletinle, buldum seni.
ben doymam ki aramaya seni.