Fedâkâr Anneler, Zübeyde gibi, Fedâkâr Şairler, Zübeyde gibi, Fedâkâr yazarlar, Zübeyde gibi, Neşet’in evinde, yas günü yandı… Sordu kız kardeşine, canlıdır sandı…
Ertaş’ın evinde, andı Ustayı, Paylaştı özüyle, gönlü hastayı, Sözünden emînim; Şair Ustayı, Neşet’in evinde, yasında yandı… Sordu kardeşlerine, sağlıkta sandı.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sayın şair öncelikle bu gün çok vaktinizi aldığım için, hakkınız helâl edin lütfen.
Gerçekten dünya küçük ve her şeyde bir hayır var. Bir kelimdenyola çıkıp, mütedeyyin bir kişiliğin erdemli duruuşnu gördüm ve ben de güzellliklerden nasiplendim.
Trabzon'u görmeyi çok arzu etmeme rağmen gidemedim. Rahmetli olan bir yengem de Trabzon'lu idi. kızı olan kuzenim sık sık gider trabzon'a ben imrenirim sağlığım müsait olmadığı için gidemem.
Şimdi ben her Trabzon'luya Eyüboğlulardan kimseyi tanıyor musunuz diye sorar olumsuz cevap alırdım.Bir kaç ağabeyinin olduğunu biliyordum söylemişti.
Biz Olcay'la çok samimi idik , çok iyi akadaştık, lise bize yakındı sık sık görüşürdük. Abisine rahmet diliyorum ama o kısmı anlayamadım Olcay da mı vefat etmiş? Doğrusu çok çok duygulandım. Olcay'ı Konya'ya evime de davet etmiştim birlikte resimlerimiz var.
Benden dört yaş büyük ağabayimle de çok iyi anlaşırlardı. Olcay çok şakacı, güler yüzlü zarif bir genç hanımefendiydi. İnanın şimdi duygu seline kapılıp hatıraların hüznüne kapıldım .İnşallah olcay hayattadır.
Yani gerçekten bu dünya fani bir dünya.
Hoş görünüze sığınarak ve de müşterek konularımızın olduğunu görerek uzun uzun yazdım. Bu gece için artık hayırlı geceler dileyip, hoşça kalın diyorum. Tekrar, tekrar teşekkür ediyorum eksik olmayın sağlıcakla kalın. Görüşmek üzre baki selamlar.
Kadir bey bu günkü yazıma ses verdiğiniz için ve bu güzel anlamlı şiire teşekkür ediyorum.
Haklısınız imlâyla başa çıkamıyorum, bir zamanlar türkçe, dersini çok severdim. Çok başarılıydım, dilbilgisi dediğimiz imlâ kurallarına da vakıftım.
Bu konularda bir çok şeyin fevkinde, öğretmenlerimin de takdirini kazanmış bir öğrenciydim. Merkalıyım, kelimelerle uğraşım savaşım hiç bitmez. Ne var ki dikkatsiz ders dinlemeyen başına buyruk biriyim ve hafızam zayıf mı desem, yoksa hafızamın bir oyunu mu bilemiyorum. Örnek olarak bazı tlf numaralarını çabucak ezberlediğimiz halde bazılarını, ben kendi adıma söylersem üstünden yıllar geçsedahi ezberliyemiyorum.
İnternet kullanma da da başarılı değilim lâkin çok hevesliyim. Öğreneceğim, öğrenmek istediğim daha çok şey var. İnsan torunlarından o yaşlardakinden bile bir şeyler öğrenebiliyor. Yeter ki istek olsun.
Teknolojiyi fazla sevmiyorum. Ama bu devirde halâ hayatta oluşum, internetten yararlanıyor olmak benim için bir mucize. Bu altın çağda yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Tekrar teşekkürler, bizim de aslımız Rize'den baba tarafından dedelerim Rize 'nin köylerinden. Trabzon'da da arkadaşlarım vardı...
İngilizce öğretmeni Olcay Eyüboğlu Ellâzığ lisesinde görevliyken tanışmıştık kadim dostumdu. Yıllardır haber alamıyorum. Arkadaşıma gıyabi selamlar.Trabzon'a ve size de baki selamlar hoşça kalın diyorum. İyi akşamlar diliyorum.
Şu çeşme ve Trabzon içme suları kitabımı hazırlamaya başlayalı, hemen- hemen hergün bir mûcize ile karşılaşıyor ve çok seviniyorum:
"İngilizce öğretmeni Olcay Eyüboğlu Ellâzığ lisesinde görevliyken tanışmıştık kadim dostumdu. Yıllardır haber alamıyorum." Bugün, hayâtımın, ençok süre ile mezarlıkta araştırma yapışımın günü ve Siz, kimden bahsediyorsunuz bilemeden biliyor musunuz!?. Olcay ve Basat Eyüboğlu kardeşelerin yanından, O mezarlara bir daha bakarak geçtim.
Olcay Eyüboğlu'nu ve Basat'ı; Ustamın yanına uğradığı vakitlerde çok defa gördüm ve tanıdım. Bir bakayım arşivime de tam bilgi vereyim...
Ağabeyinin mezar başlığını çekmişim: Doğumu:1919- Ölümü: 19.12.1969 FOTOĞRAFI VAR DİYE BUGÜN ÇEKMEDİM; ŞİMDİ ÜZÜLDÜM. Dilerseniz, yeğenine uğrar(Olcay Matbaası. Ortahisar Mah. Trabzon.), ölüm tarihini öğrenir bilgilendiririm. Sülüklü Mezarlığı'na bir daha ne vakit giderim; söz veremem. Matbaanın, çok sayıda fotoğrafı var.
Ey Allah'ım; dünya, ne kadar küçükmüş meğer!.
İliginize veyorumunuza çok- çok teşekkür ediyorum; Efendim. Vârolun...
Şu çeşme ve Trabzon içme suları kitabımı hazırlamaya başlayalı, hemen- hemen hergün bir mûcize ile karşılaşıyor ve çok seviniyorum:
"İngilizce öğretmeni Olcay Eyüboğlu Ellâzığ lisesinde görevliyken tanışmıştık kadim dostumdu. Yıllardır haber alamıyorum." Bugün, hayâtımın, ençok süre ile mezarlıkta araştırma yapışımın günü ve Siz, kimden bahsediyorsunuz bilemeden biliyor musunuz!?. Olcay ve Basat Eyüboğlu kardeşelerin yanından, O mezarlara bir daha bakarak geçtim.
Olcay Eyüboğlu'nu ve Basat'ı; Ustamın yanına uğradığı vakitlerde çok defa gördüm ve tanıdım. Bir bakayım arşivime de tam bilgi vereyim...
Ağabeyinin mezar başlığını çekmişim: Doğumu:1919- Ölümü: 19.12.1969 FOTOĞRAFI VAR DİYE BUGÜN ÇEKMEDİM; ŞİMDİ ÜZÜLDÜM. Dilerseniz, yeğenine uğrar(Olcay Matbaası. Ortahisar Mah. Trabzon.), ölüm tarihini öğrenir bilgilendiririm. Sülüklü Mezarlığı'na bir daha ne vakit giderim; söz veremem. Matbaanın, çok sayıda fotoğrafı var.
Ey Allah'ım; dünya, ne kadar küçükmüş meğer!.
İliginize veyorumunuza çok- çok teşekkür ediyorum; Efendim. Vârolun...
Kadir Baba derler yüreği yayla İşi olmaz kötülükle, karayla İtibar alınmaz pulla, parayla Alınırsa, engin gönüldür alan Hoş bir seda imiş arkada kalan
Vefalı yüreği örnektir dosta Cihanı doldurur el kadar posta Deseler "ne derdin? " en son nefeste "Gönül sırça saray , yıkmayın sakın Sevgiyle çağlayın, bıkmayın sakın"
Şiir yazar ağaçlara, kuşlara Ne ayağa çatar, ne de başlara Rastlamadım taşlamalık taşlara Karıncayı incitmekten çekinir Böyle bir yüreğe bilmem ne denir
Gelin der ömrünce hep gülsün yüzü Bu yalan dünyada görmesin sızı Bu kutlu davada hep ayak izi Yürüsün ardınca binlerce yürek ADAM GİBİ ADAM söze ne gerek ....... gelin
Çam sakızı çoban armağanı Kadir Baba, Saygılar gönderdim
“GÖNÜLDÜR HÜLÂSASI Yıl 2007, telefonum çalıyor, açıyorum karşımdaki ses ASIM KISPET. " Bir çokları seni ana bilmiş, ben de desem bir mahsuru var mı? Bana da biraz dua eder misin? " Aynı yaştayız, öyle görüyorsanız ne mutlu bana diyorum. Ana olabilmek kutsal bir görev, elbette dua ederim parayla mı, siz de bana dua edin diyorum. Sonra, çıkmazda olduğunu, kaç kere intiharı bile denediğini söylüyor, biraz dertleşiyoruz. Dilimin döndüğünce teselli edip kapatıyorum ama yüreğim rahatlamıyor. Onun CAN sözcüğünü de ilk mısraya kondurup aşağıdaki dizeleri karalıyorum. Sonra teşekkür mesajı gönderiyorum. Kardeşim Allah senden razı olsun bir şiire vesile olduğun için. Bu şiir sizin diyorum.
Bir Ramazan Bayramında bayramımı kutlamak için aradığında: " Bak ana sana bir şey diyecem, bunu Allah biliyor, sen de bil, abime de söyle o da bilsin tamam mı?..Nedir Asım Bey, buyur de hele, dedim " Bu fani dünyada bir ben, bir de sen kalsan, bu da bayanmış diye dönüp bakmam. Ben seni ana bildim, bunu böyle bilesin, dualarında unutmayasın ha" Bunu böyle bilmesem şimdi konuşuyor olur muyduk, hiç şüphem olmadı ki kardeşim, Allah senden de, böyle görenlerden de razı olsun demiştim.
Yüreği güzel insan nur içinde yat, daima dualarımda olacaksın” Zübeyde Gökbulut 13.9.2012
“GÖNÜLDÜR HÜLÂSASI Yıl 2007, telefonum çalıyor, açıyorum karşımdaki ses ASIM KISPET. " Bir çokları seni ana bilmiş, ben de desem bir mahsuru var mı? Bana da biraz dua eder misin? " Aynı yaştayız, öyle görüyorsanız ne mutlu bana diyorum. Ana olabilmek kutsal bir görev, elbette dua ederim parayla mı, siz de bana dua edin diyorum. Sonra, çıkmazda olduğunu, kaç kere intiharı bile denediğini söylüyor, biraz dertleşiyoruz. Dilimin döndüğünce teselli edip kapatıyorum ama yüreğim rahatlamıyor. Onun CAN sözcüğünü de ilk mısraya kondurup aşağıdaki dizeleri karalıyorum. Sonra teşekkür mesajı gönderiyorum. Kardeşim Allah senden razı olsun bir şiire vesile olduğun için. Bu şiir sizin diyorum.
Bir Ramazan Bayramında bayramımı kutlamak için aradığında: " Bak ana sana bir şey diyecem, bunu Allah biliyor, sen de bil, abime de söyle o da bilsin tamam mı?..Nedir Asım Bey, buyur de hele, dedim " Bu fani dünyada bir ben, bir de sen kalsan, bu da bayanmış diye dönüp bakmam. Ben seni ana bildim, bunu böyle bilesin, dualarında unutmayasın ha" Bunu böyle bilmesem şimdi konuşuyor olur muyduk, hiç şüphem olmadı ki kardeşim, Allah senden de, böyle görenlerden de razı olsun demiştim.
Yüreği güzel insan nur içinde yat, daima dualarımda olacaksın” Zübeyde Gökbulut 13.9.2012
Fedâkâr Anneler, Zübeyde gibi, Fedâkâr Şairler, Zübeyde gibi, Fedâkâr yazarlar, Zübeyde gibi, Neşet’in evinde, yas günü yandı… Sordu kız kardeşine, canlıdır sandı…
Ertaş’ın evinde, andı Ustayı, Paylaştı özüyle, gönlü hastayı, Sözünden emînim; Şair Ustayı, Neşet’in evinde, yasında yandı… Sordu kardeşlerine, sağlıkta sandı.
Kadiryeter Kadir Yeter. 05.10.2012 CUMÂ. TRABZON.
Vefalı yüreğinize kaleminize sağlık hocam Ustaya güzel bir vefa bocudur dizeleri alkışlıyorum Kaleminiz daim olsun saygılar selamlar
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.