Yazmayla biter mi bilmiyorum ama
Yazmaktan başka da elimden bir şey gelmiyor
Konuşamıyorum inan ki yutkunmaktan
bakamıyorum vallahi utanmaktan
aklımdan da çıkmıyor hani ilk halin
adına bir çok şey koydular
kimi sevda dedi
kimide bunun adına aşk denir dedi
ben ise bir isim konduramadım
bu kadar basit olmamalıydı benim ki
konuşmak en basitiydi belki
gördüğüm de keskin bir pıçak gibi kesmek daha da kolaydı
bunun adına kara sevda yada karşılıksız senet pardon aşkta diyebilirdim
ama ;
benim hislerim inan ki bu kadar basit değil
ben yaşadım arkadaş
seni çöllerde balık tutmaya hasret çekercesine
kutuplarda uzun sahiller aracasına yaşadım hem de bir çok defa
hiç kimseye de kızmadım inan ki
sana kimselerin de laf etmesini de izin vermedim
karımmıydın sen benim
bacımmıydın sen benim
yada yarimmiydin sen benim
binlerce kez hayır
sen benim hayatımdın vallahi de
sen benim yaşam ormanımdın billahi de
seni öyle yaşadım ki
en büyük sabrı sende gördüm
ne okulun lastik gibi uzayan müfradatı sıktı beni
nede askerliğin çelikten kaplanmış disiplini
heleki faşistlerin iş hayatı hiç sıkmadı beni
beni ;senin hayalini kuramamak usandırdı
her acıya dayanacağıma hazırdım da
bir senin gelinliği giyip başkalarına gitmene hazırlıklı değildim
bitkisel hayat dedikleri şey sanma ki beyin ölümü
benim kalbim de öldü bitkilerim de soldu
varsın beynim yaşamış neye yarar
bir aptala döndüm inan ki
yağmur öncesi coşup taşacak ırmaklar gibiyim
bulutlarımı bekliyorum
şimşeklerimin çakmasını bekliyorum
havzam ve derinliği o kadar genişmiş ki
ne fırtınalar yağmurlar gördüm de
bir sana taşamadım denize varırcasına
bir sana kavuşamadım dalgaların sahillere vurarcasına