GEL DİYOR

Ah canım Kabe’m sensizlik içime kor gibi düştü
Mü’minleri mest eden tavaftaki müthiş dönüştü
Sa’y İsmail ve Hacer için Safa-Merve’de ki yürüyüştü
Gel, Hakk’ın Evinde dön diyor “Kabe-i Muazzama”.

O bir taştır ama “Cennet’ten” indirilmiştir
Onun için her mü’min kalbe de sevdirilmiştir
Her tavafın başlangıcında selam verdirilmiştir
Gel, Cennet’ten inen taşı öp diyor “Hacer-ül Esved”.

Benim sözlerim yetmez “O’nun Gül Kokusu’nu” tarife
Bunu anlatmaya lüzum yok O’nu seven arife
Öyle güzel kokar ki sanki alır götürür Cennet’e
Gel, Rasulün Gül kokusun al diyor “Ravza-i Mutahhara”.

Sahabe’nin Yıldızları’nın kabirleri, gelin görün nerde
Her birinin başında tek bir taş en mütevazı yerde
Onlar mı yıldızdı sonrakiler mi, buna cevap ver de
Gel, bende tefekküre dal diyor “Cennet-ül Baki”.

İslam kahramanı yetmiş şehit seni bekliyor
Hakiki mana da inananlara şehitler şefaat ediyor
Bir de Peygamberin amcasına selam ver diyor
Gel, Şehitler Efendisini gör diyor “Uhud Şehitliği”.

Başka yerde aramayın aradığınız Mekke-Medine de
Herkes oraya koşar deva bulur bin türlü derde
El açın, dua dua yalvarın, çağır Ya Rabbi beni de
Gel, aradığını bul, Hakk’a duyul diyor Kul Sami.

SAMETTİN ŞENKAYA (KUL SAMİ)