4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1786
Okunma

Ekimdi yüreğime ekini eken
Tohumları eylülde serpilmişti
Tomurcukları filizlendi derken
Karayel esti ocağıma gün inerken
Karaları bağlamış mavi gökyüzüm
Çehresini indirmiş yere oranjlarım
Gel gör kifayetsiz sırtımda yüküm
Sağanak şeklinde akan gözyaşlarım
Biteviye uğultusu ilk hazanların
Şimşekleri çakıyor bakışlarımın
Kızgınlığım tav olmuş demirden
Harlı vurmakta çekici ustamın
Şekilsiz suretin çıkıyor yüzümden
Prangaya vurulmuş yalın ayaklarım
Biçimlenmez dağlanmış gönlümden
Zaman durmuş sabaha ise çok erken
Boynumda ihanetin kalın sicimleri
Bitap düşüyor ipleri çekilmekten
Kara kışım köhne kapıma yerleşti
Hani kırağı düşse acıyı hissetmesem
Uçup gittiler bir bir bırakıp ellerimi
Kervanı göçmüş hancı yüreğimden
İpeklere sarmaladım hissiz kalbimi
Cam kırığı kanatır sussam dillerimi
Sararttım ekini düşmez mahsûlünden
Irgata ne fayda derleyemezse ekimi
Karlı dağ eyledim güneşsiz yüreğimi
Bahar olunca can bulur köklerinden
BİRGÜL AL 02-10-2012
İSTANBUL
5.0
100% (5)