İstemlerimiz güzel, taleplerimiz öyle
Sabır taşı olmuş ters bakışımlı gözlerimiz
Pazarlar pahalı pahalı para kokuyor, fakir hallerimiz

Cevap vermez olmuş ne sabah ne öğle
Bize çokça kakalamalar, fırlatma tabiriyle
Evde yolda, okulda fırça yemelerimiz

Kesilmeyecek bu gidişle ardı arkası aşağılık duygumuzun

Hanımefendiler, beyefendiler tasmalı köpekleriyle
Hava atmaları yol boyunca, çalımları
Hem uzun boylu kekli salınımları

Halay çekmeler Truva atı gibi mezarda
Turnalara selamlar unutuldu. Yok, yok ararsan mezatta

İnci tanesi memleketimin ormanları yağma, talan
Her fırsatta dozerliyor beyler, “yok mu ulan?”

Yıllar önce söylendi ki, hep söyleniyor
İncin top oynaması gibi mezarsal
Hapislerde çürüdü söyleyenler.
Onları alkışlayanlar şimdi satış merkezlerinde
Farklı bağırışları aynı yankı almada
Aşık İhsani söyledi “Talan vat talan!”
İnci tanesi memleketimin ormanları yağma, talan

Karşımda en kırılgan esere rüzgar
Gölge vermeyen kırılgan kavaklar
Bunu diktik, az büyüsünde, kesmeye can atan avanaklar

İnci tanesi memleketimin ormanları yağma, talan

Ne yalanım var söyleyecek benim
Gördüklerim,
Gerçek yandıklarım da öyle benim
Civan boyulu delikanlılar
Bir hiç uğruna mezarlara yollanıyorlar
Görenler,
Görmeyenler
Dert bile yanmıyor.

Nasılsa “ Veri veri gut!” demeler meşhur olmuş.

Teyyar DUMLU