Yüce dağlar dizi dizi
Zirvelere çıkamadım
Gökte keklik yerde ahu
Tek bir kurşun sıkamadım

Kalpler gördüm taştan katı
Ben sığındım çöktü çatı
Keder elem ayrık otu
Köklerini sökemedim

Şüphe korku endişeyi
Yakıp yıktım her bir şeyi
Düşman sayıp zevk neşeyi
Bileğini bükemedim

Bulut oldum sütten beyaz
Yere düşüp oldum ayaz
Döndüm sele belki bin kez
Bendlerimi yıkamadım

Herkes ehil bendim çaylak
Gezdim öyle aylak aylak
Bahçelerde sümbül leylak
Açıp şöyle kokamadım

Bazı yarı bazı tamdım
Bazı yettim bazı hamdım
Lambadaki fitil, şem’dim
Kibrit çakıp yakamadım

Göz dikmişken el uzaya
Çıplak ayak kaldım yaya
Düşlerimi gölde suya
Tutsun deyip ekemedim

Sözler duydum acı, kemdi
İçin için ruhum emdi
Ruh çaydanlık gönül dem’di
El sürdüler çökemedim

Yalan dünya diye diye
İşgillendim ona güya
Sırtım dönüp doya doya
Aksi yöne akamadım

Izdırabım yardan kalma
Yar yarama melhem olma
Kör talihten bir çok çelme
Yedim bir kez takamadım

Kaç kez yandım aldandım ben
Adam olacak sandım ben
Gönül senden osandım ben
Yükün ağır çekemedim

Yıllar geldi geçti gitti
Boş hayalle ömür bitti
Bu can tende emanetti
Gözüm gibi bakamadım

ayhan çoban
23.09.2012