4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1422
Okunma

kasabalı bir martı gönderdim
biraz ıslak ve ürkek belkide yorgun
gök renkli kurşuni kanatlı
kursağında benli özlemlerle kadıköy iskelesine
benim baktığım gibi
çakır gözleriyle sana bakacak
çığlık çığlığa sevinç olacak
sekiz kırkbeş vapurunun ardından
martılar bilmez sevmeyi
hele öpmeyi...
hangi düşten
mavi pencere acıpta bakar
düş rengi boyarda koca istanbulu
gökkuşağının altından geçse bile...
kasabalı şehri bilmez
vapurların ardından atılan simit parcalarını ...
dudağından sana ait kelimeleri ben gibi döker dinle
çok özledi derse inan
özledim...
bilinmez saatlere kurulu tiktak
çok bilinmeyenli denklemlerle inatlaşmıyorum
kapatıp gözlerimi nefesimde inleyen soluğunda diriliyorum
yedi tepeli koca şehrin sen kıyısında...
göksu ve ayışığı yakamozlar
sen ve ben sarmaş dolaş gözlerinde kaybolmayı özledim
çığlık çığlığa bir martı uzaklaşıyor
ve ben kokuna uyanıyorum eski sevinçlere yeni gülüş ekleyip
özlemimi dudaklarının yangınında giderip
senli yeni düşlere koşuyorum...
Hasan ODABAŞI
5.0
100% (6)