efendim çok güzel anlamlı şiirdi okuduğum görülmesi gerekeni görüp görülmemesini görmemek erdemliktir bence kutlarım bu güzel şiirinizi saygılarımla selamlar

İSTANBUL 8

Büyütdüğüm kadar da değilmiş .
İstanbul’un kedileri ,köpekleri ,
Bizim buradakiler gibiymiş .
Sadece denizi var;
Gemileri yüzdüren ,
İnsanın içini güldüren rüzgar .


Dereler tepeler nasıl ev olmuş ,
Gördüm .
İnsanları arı kovanı gibiydi ,
Gördüm .
Arabalar sürü halinde akar ,
Gördüm .
Atalarım aklı almaz camiler yapmış ,
Gördüm .


Kapattım gözümü :
Görmedim lağım akan dereleri .
Görmedim üç kuruş için satılanları .
Görmedim sefalet içinde yaşayanları .
Görmedim üstadları ,yazarları .
Görmedim ermiş olan erenleri .
Görmedim Beykoz korusunda gezenleri .
Görmeden geldim Güneşi sevenleri...

HASAN ÖZAYDIN (Hasan Özaydın)


İyilik dolu o güzel yüreği ve kalemi selamlıyorum
Hep iyi taraftan bakmışsınız hocam
Aslında derin manalı ve bir okadarda güzeldi eser
Kalemin daim olsun
Saygılar selamlar

Sevgili Hasan Hocam .

Öncelikle bu çok güzel şiirine yorum yazmakta geciktiğim için özürlerimin kabülünü rica ediyorum.

İstanbul öyle bir şehirdir ki burada gezerken omuzumuzlarımızdaki iki melek bizleri daha fazla uyarır. Bir tanesi hep '' Bak ne güzel çirkeflikler var..Gözün hep onları görsün '' der, Öteki '' Bak ne kadar müthiş güzellikler var gözlerin hep onları görsün ''


Bütün mesele o meleklerden hangisine uyacağın. Ne mutlu sana ki ''Kötüleri gör '' diye emredene uymamışsın da iyi olanları görmüşsün.


Ben çok kısa bir süre için de olsa yüreği pırlanta, gönlü bir sırça saray olan Hasan Özaydın'ı gördün İstanbul'da, onu tanımanın bahtiyarlığına erdim. Nasip olursa bir gün sen de Uşakta bir garip Sami Biberoğullları'nı görürsün. Her şey takdir-i ilahi.


Selam ve sevgilerimle.

Ülkemizin ve dünyanın dört bir yanından insanları içinde barındıran koca bir şehir İstanbul. Bir defasında ben de görmüştüm İstanbul'u. Sami hocayı anlatan şiirinizden de okumuştum İstanbul ziyaretinizi. Görmedim ifadelerinizde haklısınız zira kısa süreli ziyaretlerle hangi birine yetişeceksin ki merak edilenlerin...
Şiirinizi en kalbi duygularla kutluyor, gönül dolusu selam ve sevgilerimi sunuyorum.

Kapattım gözümü :
Görmedim lağım akan dereleri .
Görmedim üç kuruş için satılanları .
Görmedim sefalet içinde yaşayanları .
Görmedim üstadları ,yazarları .
Görmedim ermiş olan erenleri .
Görmedim Beykoz korusunda gezenleri .
Görmeden geldim Güneşi sevenleri...

Kalemin daim yüreyin var olsun saygılarımla

İstanbul'u görmek istediğimiz gibi görüyoruz
görmek istemediklerimizi önemsemiyoruz.Değerli
üstadım o görünmeyeni harika anlatmış,usta kalemi
kutluyor saygılar sunuyorum..

yüreğine sağlık Kutlarım kaleminiz daim ve ilhaminiz olsun.selâm ve saygılar....

taşı toprağı altın dersen öyle olur üstad,
sahi hiç altın bulan olmuşmu. kutlarım

ıstanbulu anlatmak zor zanattır gezmek için güzel yerleri var da yaşanası değil bence
ah dedim özletiyor kendini inanın istanbul
kimbilir ne anılarınız oldu sami hocayla anlatın dinleriz
saygımlasınız

İstanbul... istanbul olalı....sizin gibi bir seveni olmamıştır...saygılar

kemnur tarafından 9/9/2012 11:52:45 AM zamanında düzenlenmiştir.

//Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.
İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul,
İstanbul...
Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
Bulutta şaha kalkmış Fatih`ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...
O manayı bul da bul!
İlle İstanbul`da bul!.
İstanbul,
İstanbul...
Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca`da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir "Katibim"i...
Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
İstanbul,
İstanbul...
Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler....
Eyüp öksüz, Kadıkoy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şoyle dursun, ağlayanı bahtiyar...
Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul…

Necip Fazıl KISAKÜREK //


//Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim, gezmediğim, sevmediğim hiç bir yer.
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.

Nice revnaklı şehirler görülür dünyada,
Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.
Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rüyada
Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.

Yahya Kemal Beyatlı //


İstanbul'u anlatan sade,hoş ve adeta tek nefeslik bir şiirdi.
Buram buram istanbul kokan dizeler güzeldi hemşehrim.
Tebriklerimle.Selamlarımla.

İstanbula ilk gittiğimde heyecanla tarihi yerleri dolaştım

müthişti

şimdilerde gölgede kalmışlar

sadece onlara baktığınızda çok şey görürsünüz

diğer yerlerden gözünüz kapalı geçeceksiniz...

İstanbulu anlatmaya devam
saygılar hocam

İstanbul'un farklı bir anlatımı.farklı bir bakış farklı bir şiir.
anlamlı ve düşündürücü bir çalışma.
tebrikler.

yüreğine sağlık bir daha geldiğinde inşallah İstanbul dan su içtin kolay vaz geçmen Hasan hocam tebrikler