Ey güzel gözlü cihan at derdini daraya
Dünyalığa gam çekip yara basma yaraya
İki elini dost bil al başını araya
Yaşını dökeceksen içine dökeceksin !

Çaresiz mi bıraktı kırk katır kırk satırla?
Ne işin olur senin kahve falı, yatırla?
Söyle vurduğun kapı açılır mı hatırla?
Sen seni yaratandan iyi mi bileceksin?

Kula kulluk edilmez, rızkı veren razıktır
Sakın heybem boş deme, sabır şükür azıktır
Senin için can veren canlara da yazıktır
Muhammed in dinini inkar mı edeceksin ?

İnsanoğlunun işi ibadet bu tarafta
Farz da ikilik olmaz kalmayasın arafta
İmanın tek sermayen bekletilir mi rafta ?
Kul olmak ötesinde, güle gül gideceksin.

Gelir iken sordu mu gider iken soracak?
Hani siyah saçların? Elbette ağaracak..
Vakti zaman gelecek ölüm de çağıracak !
Başka kim can verecek, mecbur sen vereceksin.

Madem derdi verenle benimsin dedin derde
Hazana uğradım de yüzünü çalıp zerde
Mert yüreğin sert olsun boyun eğme namerde!
Aranmak istiyorsan gitmeyi bileceksin.

Aşk ehliyle gir bağa ne işin var ayıkla?
Gönül bahçen hasbahçe yetinme şakayıkla
Bırak ışık hızını gelse bile kayıkla..
Gerçeği seviyorsan bin yıl bekleyeceksin.

Yaşadığın hayatı on ikiden gezleyip
Ruhunu hedef alıp bedenini bezleyip
Riyakar meclisinde gözyaşını gizleyip
Yalancı neşelerde gülmeyi bileceksin...

Anlatıp da halini bilmeyene böldürme
Yüzüne gülenleri ardınsıra güldürme
Sakla umutvarını onda bunda öldürme
Yâr dediğin gelecek! Meze etmeyeceksin.

Bela da söz vermiştin bozma sakın ahdini
Sen öldükten sonra da eylesinler methini
Eğri düşün doğru yaz, haddini bil haddini!
Sen doğarken gülmedin, şimdi mi güleceksin?

Seher EMRULLAHOĞLU 6.10.11