İster ateşe tapan olsun ister putperest
Bir Yahudi kızına da vurulur bir müslümanada
Her ateş kendine göre yanıyorsa
Her yüreğin acısıda kendini yakıyor
Gücümün gönlüme yetmediğini bilir
Savurduğu yere savrulur giderim
Bazen tekkede olurum bazen medresede manastırda kilisede
Ezan seslerini dinler çan zillerine vururum
Yönümde yörüngemde belli değil benim
Bıraktım terk ettim diye ibadetlerimi
Dinimi dinsizlik diye suçlama
Beni kınamak beni hor görmek senin işin değil
Senin cehenneminde yok cennetinde
Bırak bırak beni tanrı yargılasın
Kiliselerde ayinlere katılır camii lerde ibadet ederim
Ben keşişlerle oturur papazlarla sohpet ederim
Alimlerden din dersleri alırım ara sıra
Esmerini kumralını sarışınını ayırt etmem
Yerle gök arasında ne varsa severim
Diniyle diliyle uğraşmam önce yüreğinin güzelliğine bakar
Ha sonrada bu adamdır dersem ve severim
Sevdiğime ekmeğime göz koyanların
İçimden anasına avradına küfrederim
Musanın Tevratına Davudun Zeburuna İsanın İncil ine inanır
Muhammedin kitabına iman ederim
Benim sevdamın dinide yoktur dilide
Dört bir taraf kıbledir bana

Ben bazen Afrika çöllerinde bir zenci kızıyla birlikte olurum
Bazen Viyetnamda savaşçı bir kadınlada
Hiç olmadık yerlerde sever ummadığın bir zamanda bırakır giderim
Terk ettiğimde olur terk edildiğimde
Dünya dediğin bir bakışlık değilmidir
Banane gözlerinin renginden yeşilide bir benim için karasıda
Kimi zaman su dökerim ateşe
Kimi zaman ateşi harlar kızılıyla dans ederim
Hahamların ortamına girer rahibelere aşk şarkıları söylerim
Bazen isanın çarmıhına gerilir bazen Nuhun gemisine binerim
Firavunun ordusuyla sulara gömülür lutun kavmiyle helak olurum
İbrahimin ateşinde nasıl yandığımı ben bilirim
Her gün başka başka hayallere dalar
değişik güzellerle düşlerimi süslerim
kral olup tahta çıktığımda olur bir güzele diz çöküp köle olduğumda
Benim sevdamın dinide yoktur dilide
Dört bir taraf kıbledir bana

Kimi zaman yıldızlara kadar uzanır
Kimi zaman bulutların altında dolaşırım
Arapların çadırında yaşar rioda karnavallara giderim
Tac mahalde hint kızlarının fakiri olurum ben
Elden ele savrulur dururum yerim yurdum mekanımda yok benim
Ya bir gümüşçü Süryani kızına yada ezidi güzeline yanarım
Budistlerin tapınağına gider mabetlerde heykellerle oyun oynarım
Bazen kendimi bir manastırda bulur bazen medreselerde hırka giyerim
Deyrulzafaranda gezer ayasofyada namaz kılarım
Ne kimseler benim dilimden anlar nede ben kimselerin
Gözlerin ne anlatmak istediğini anlar
Gözlerimle konuşmasını iyi bilirim
Soyundan sopundan ırkından anlamamki ben
Benim sevdamın dinide yoktur dilide
Dört bir taraf kıbledir bana
Sevdikçe seviyor taptıkça tapıyor işte