-3. Ölüm Yıldönümünde Saygıyla Selamlıyoruz-



Adı doruğundan ulu, bağrında volkan saklı dağdı Arafat
Yana kaymış kefisinde çizili sırsız, sınırsız harita
Gülen yüz hatlarında sapanlardan kopan öfkeli fırtınalar
Gölgesi, Filistin üstünde salınımda Muallâk Kayası

Petrol alacası düşlere koştururken Kuveyt’te
Jaguardan hızlı çığlıkları halkın, buldu bilincini
Filistin’in ka/y/nayan kırları benliğini salladı dipten
Dalgaların uç noktasında buluverdi kendini.

Kuşların sınır taşlarından uzak durduğu yerde,
Tutuşan kilidinde Gazze’nin, dönen anahtar oldu
Farklı cevherlerden kabza döktü Filistin kılıcına
Kızgın kabzasından kavradı halkının yazgısını

Dünyanın tekeri patlarken bu coğrafyada
Altı köşeli eklemlerin kör labirentlerine ışık düşürdü..
Yedi kandilli alevlerin lekesine saldı firari şimşekleri.
Azalan, daralan yollardan çıktı çoğala çoğala

Vaftizsiz usturalar tıraşlarken kaşları Yusuf kuyusunda
Tırnaklıyordu sesler dünden bugüne gecenin gölgelerini.
Münferitlerde kırılırken taşlar tek tek pusuda
İntifada yangınını tetikledi topyekûn, sarı mezbahalara.

Havasız kalan fanusun ağzını açtı da birden
Gelincikler fırlatıverdi kendini sapanlardan
Güçle nikâhlı, acılardan acılara sözlü ufuktu
Hayaletlerin bahçesinde her gece şafakları dokudu

Ateşin gölgesinde direndi hep buzul çağrılara
Kuyudan yıldız çıkarmak derdinde değilse de
Kederlerin köşebaşlarında yıldızlar ekti,
Acılarına ve mutluluğuna hep halkın sureti vurdu.

Arafat bir dağdı, adı doruğundan ulu! ..