Dumura uğramış mevsimlerin doruğunda
Akıl penceremin kanadı kırık kırlangıçları
Göçüp gitti katar katar...


Issız çöllerde deve kervanlarının
Çıngıraklarında bestelenen yokluğum
Firari iklimlerin yalnızlık yolcusu...


Mülteci odunların ihanet ateşlerinde pişen
Kara fırın ekmeği...


Aydınlık sabahların karanlık düşüncelerinde
Sert kirişli yaydan fırlayan ok
Çöp bidonlarının
Baş kabak-yalın ayak dilencisi
Kahır zindanlarının insafsız bekçisi
Bekle...


Alacaatların nal seslerinin yankılandığı
Gök kubbenin mizanında kaybolan
Dün’süz yarınların
Bugünü olmuşsa günlerim
Kaçma...


Gölgelerin sarmaş dolaş seviştiği kaldırımlarda
Bir senin gölgeni bulamıyorum
Nereye baksam, kime sorsam yoksun
Aynada görünmeyen vampir misali
Dudaklarının kenarında kan izleri


Gözlerin nefret
Bakışların kin
Sözlerin intikam kokuyor
Sen!
Kendine Müslüman...


Anladım nihayet
Olmazmış korkakların gölgesi...






Asimaral... 10.KASIM.2007