Sözlerin mi ateştir yoksa gözler mi mızrak
Neşterinle kalbimi açıyorsun Sâhire
Hep böyle yapacaksan kendi hâlime bırak
Arada bir görünüp kaçıyorsun Sâhire

Efsûn olmalı zâhir gamzene vuruluşum
Deli ırmak gibiyken sessizce duruluşum
İnan ilk defa oldu koşmam ve yoruluşum
Güldükçe bin bir hayat saçıyorsun Sâhire

Kaç diyârı dolaştım göz perde çektiğinde
Hasretin nazârıma ızdırâb diktiğinde
Sabah ümitlerimi kökünden söktüğünde
Akşama dek önümden geçiyorsun Sâhire

Ayak seslerin gelir kulağım sustuğunda
Keder dudaklarımı penseyle kastığında
Beynim kalbura döner feleğin yastığında
Bilmez gibi ruhumu biçiyorsun Sâhire

Gören gözler aynadır asıl görense başka
Marifet göz olmadan girebilmektir meşke
Sadâkatin yok ise böyle uhrevi aşka
Badeyi ne niyetle içiyorsun Sâhire

Niyetin sessizlikse inan zamanı yakın
İster dile sevgini ister kibrini takın
Elbet kalbe şifâsı vâsıl olacak Hakk’ın
Hayâl kadırgasıyla göçüyorsun Sâhire

_____________Makberî